Pazartesi, Ekim 04, 2021

Suavi

Suavi Sualp; saçmanın, abartının, kafiyenin, çapkın enişte-fettan baldızın, kaytan bıyıkların, mutsuz kadınların, hergelelerin mizahı. Hepsi birden. Küçümsenen, meslektaş husumeti çeken bir üslupçu. Toplumcu ve ahlâkçı mizahın kurbanı. Metin Üstündağ’ın, Can Barslan’ın dedesi, bilmiyorlar, hastanede karışmış. Hep kendini çizdi, yaşayamadıklarını anlattı. Klark çeken, elma yanaklı çapkın ve kibar hırsızları oldu. İç sesi hep hikâyedeydi, mutlu sonlara nanik yaptı. Sıkıldı, hikâyeleri yarım yarım bitirdi. Cilalı İbo, Adanalı Tayfur ve Aydemir Akbaş’tı. Utanmaz Adam olamadı. Ökkeş hiç değildi. Kuşağının en çalışkanıydı. En maymun iştahlısı da. Daima uvertür kaldı. Her boşluğu o doldurdu. “Hemen, o anda, son anda, vakit daralırken.” Çalışmazsa aç kalacaktı. Erken doğdu, yoksul öldü. Hayırsız zamanların mizahçısıydı.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder