Bir noktaya kadar şunu anlıyorum, popüler dergilerin üreticileri çoğunluk değerleriyle düşünür ve üretirler, doğal olarak anti entelektüelist tarafları güçlüdür. Bugünün deyişiyle, hemfikir olmadıkları her türlü okur yazarı "entel" saymaktan geri durmazlar. Onlar sahici ve samimiyken, karşıtları kibirli, yabancı ve nahoştur, ancak o kadar, daha fazla değil. Asıl garip olan, kendilerini saldırı altında hissetmeleridir. Sürekli haksızlığa uğramış gibi kahrederek yazarlar-üretirler. D grubu böyle değerlendirilmiş olabilir.
Belki diyorum, "ressamlarla" çizgisel bir rekabete, sanatı temsil etmekle ilgili bir "savaşa" girmişler filan... Popüler anlatıcılarda "popüler olana" yönelik bir alerji de vardır, kendileri popüler değilmiş gibi birilerini tahkir etmekten geri durmazlar. Popüler kültür, kendini ev sahibi-yurt sahibi olarak gören "oyuncuların" nutuk attığı bir mecradır. D, entelektüeller arasında itibar ve beğeni gördüğü için ters yüz etmek istemiş olabilirler mi?
Söz uzamasın, D alerjisini, bu kadar sene büyütülmesini ve "sürmesini" anlamıyorum diyerek bitireyim. Kim bilir, belki de hiç bilmediğim kişisel husumetler de vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder