Cumartesi, Ocak 14, 2023

Kabzımal

Yakınlarda satın aldığım bir orijinal, çizgilerini çok sevdiğim Mıstık'tan, muhtemelen ellili yıllarda çizilmiş, gönderinin isminden tahmin edebilirsiniz, kabzımallara yönelik bir eleştiri içeriyor. Gazetelerde kabzımalların açlık sınırında yaşadığı, yokluk çektiği yazılmış... Mıstık da kabzımalı iki güzel kadınla tıkabasa israf dolu bir masada çizmiş, ironiyle "bugün de doyduk çok şükür" dedirtmiş...

Mizah edebiyatımızda Harp Zenginleri, Hacıağalar, Karaborsacılar gibi Kabzımallar da o bahisten hicvedilmişlerdir. Genel olarak sinsi, iki yüzlü, israfçı, sömürücü, dolandırıcı ve "vatan haini" tonunda istiflenirler ama asıl espri  açık ya da dolaylı olarak kültürsüzlüklerine yöneliktir. O parayı, o köşkü, o kadını, o konforu, o ihtişamı, o itibarı hak etmiyorlardır. Çünkü okur yazar değillerdir, kültürel birikimleriyle değil ticari maharetleriyle, zekalarıyla değil kurnazlıklarıyla bir yere varmışlardır. Hiyle yapmışlar, kandırmışlar, yaltaklanmış ve çalmışlardır vs vs...

Bu türden espriler, toplumda bir karşılık bulmasa yaygınlaşamaz. Veya, yaygınlaştığı için güçlenir, uzun süreli, kabul gören bir kanaate dönüşür ve espri olmaktan çıkar. Kişisel olarak bu memleketin insanlarının parayı sevmekle birlikte zenginleri sevmediğine inanırım. Bu nasıl olur-oldu'nun cevapları popüler kültür ve edebiyatımızda bulunabilir gibi geliyor bana...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder