Normal-anormal veya meşru-gayrimeşru ayrımını hatırda tutarak önce olanı konuşalım. Yetişkin bir erkeğin reşit olmayan Liseli Kız'a aşık olması normal sayılıyor ama iş, bir kadının tercihine, kendinden yaşça küçük bir erkekle birlikte olmasına, evlenmesine gelince eleştiriliyor, anormal sayılıyor diyelim. Çok farklı değil aslında, ikisi de eleştirilebilir, birini eleştirmek kimsenin aklına gelmiyor, diğerinde "küçük kıyamet" kopuyor. Biri çok satıyor, diğeri husumetle konuşuluyor. Emel Sayın'ın göze aldığı risk sahiden dikkat çekici.
Geçmiş zaman, o çok satan roman ve o skandal unutuldu. Geriye kalan mı, yaşamaya devam eden mi desek... bir zihniyet varlığını sürdürüyor, erkek aklının ve gözünün hallenmesi yaşamaya devam ediyor.
Arada hayatın ve haliyle mizahın ne kadar değiştiğini yazıyorum, bu da bir örnek... Mizah, hele karikatür, hep siyasetle meşbu sanılır, oysa en çok ahlakla uğraşır, hayatın sekülerleşmesi ve özgürleşmesi adına "muhalif" davranır. Maksat bu olsa da varılan yer, hakim değerlere teslim olmak olabiliyor. Ve hiç şaşmıyor, aktüel düşünmek, eskimeyi kolaylaştırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder