Çarşamba, Kasım 13, 2019

Karikatür



Ünlü karikatürcümüz Cem, 1935 yılında Yedigün dergisine karikatürden ne anladığını tarif etmiş, "Karikatür, san'atın zübdesidir. O da bir heyecan ifade eder. Mizah şekli alması, ifadesinin daha kuvvetli olması için olsa gerektir. Çok büyük ressamlar karikatür yapmışlar ve bir iki çizgiden ibaret olan eserleri san'at ve kuvvet itibariyle en büyük tablolarından hiç de aşağı kalmamış ve ölmez sayılmıştır. Bence beşerin çirkin görebileceği hadiselerin hakiki mahiyetini meydana koyan karikatür mutlaka güldürmez. Onun bir hakikati ifade etmesi, düşündürmesi lazımdır ve karikatür daima müsait bir zemin ve zaman ister."

Aslında genel olarak o dönem karikatürü tarif eden pek çok yaklaşımla benzeşiyor Cem'in sözleri. Örneğin sanat saydırmak ve itibar katmak için büyük ressamlardan bahsedilmiş, bu özürcü fasıl pek çok nitelemede önemli bir ağırlık taşır. Buna karşın karikatürün benzersizliğine bir vurgu yapılmamış, oysa çizgili sanatlar, Gogol'un paltosu misali, ister istemez resimden ve ilüstrasyondan çıkar. Bir başka klişe, karikatürün güldürmesi gerekmiyor vurgusu elbette, tercih edilense güldürürken düşündürmesi ve saire...

Bu özellikler başkaları tarafından sayısız kez yinelenmiş olduğu için çarpıcı denemez. Yaptığım alıntının son cümlesiyse hayli ilginç, sanki karikatüristin siyasi otoriteyle veya sansürle ilişkisini özetliyor, pragmatik bir tutumu olmalı demeye getiriyor.

Sahiden farklı bir yorumu daha var ve bu kısım, hemen ilk cümleyle, Cem'in sanattan ne anladığını veya ne beklediğini gösteriyor. Karikatür, sanatın özetidir, o da bütün diğer sanatlar gibi bir heyecan (güçlü bir duygu) ifade eder ve mizah şekli alması (komikleşmesi) onu etki olarak güçlendirir demiş.

Okurken karikatürün abartı yönünü anlatmak istiyor gibi gelmişti bana ama... galiba her ne türde olursa olsun anlatı, bir duyguyu abarttığı-kanırttığı, bile isteye belirginleştirdiği zaman sanat oluyor demek istemiş. Karikatür farklı bir şey yapmıyor derken özellikle bunu vurgulamış...

Ben abartı dedim ama o yıllarda "fazlalık" deniyor.

Biliyorsunuz zaman içerisinde yalap şalap, alelacele yapılmış işlere  "ola ola kendisi değil karikatürü olmuş" filan da denir...

Devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder