Pazar, Ağustos 18, 2019

Yozgat ve İzmir


İnsanlar, doğru ve yanlışı öğrenirken, yanlışı normal sayan birilerini tahayyül ederler. Sahiden yanlışı, günahı, kötülüğü normal olarak gören, yaşayan ve uygulayan birilerinin olup olmaması mühim değildir. Öğrenme biçimimiz gereği, gecenin gündüze ihtiyaç duyduğu gibi bir karşıta ihtiyaç duyarız.

Ben büyürken biraz rahat giyinen genç kızlara "Alevidir" derlerdi, sağcı bir mahallede büyüdüğüm için olmalı, duyuyordum bunları, tam da anlamıyorsun, çocuğum, sahiden Alevi nedir onu bile bilmiyorum, birileri saydırıyor. Biz ahlaklıyız onlar edebsiz filan... Bu algıyı, bu bağnazlığın normal sayıldığı yerde yıkmak kolay değil...

Şimdilerde, galiba çeyrek asırdır filan böyledir, biraz meydan okuyan, rahat giyinen bir kadına espriyle karışık "İzmirli" diyorlar. Siyasi bir çekişmesi de var tabii... Muhafazakar İslamın yükselişiyle beraber "hayat tarzlarıyla" ilgili bir itiş kakış yaşıyoruz.

Normalimiz biteviye değişiyor, "meşrulaşıyor."

İtiş kakış dediysek, İzmirlinin bir karşıtı da var, suçlananlar cevap yetiştiriyor sanki: "Yozgat" ve "Orta Anadolu" bağnazlık ve görmemişlikle eşleştiriliyor.

Yukarıdaki görsele bakın... Haberin başlığında "deniz görmemişlik", "Yozgat" ve "gittiği tek yer" filan gibi vurgular var...

İzmirli nasıl küçümseniyorsa Yozgatlı da küçümseniyor...Yerine göre değişiyor pusula...Deniz kenarında başka, bozkırda başka dönüyor galiba...


Bunu ise sosyal medyada gördüm, haberin hemen ardından gördüm hatta... Ayça Şen tartışmanın anlamsızlığına gülüyor. Sadece tivitırda  filan değil gündelik dilde de yaygınlaştı böyle akıl yürütmeler ve nitelemeler...Normal geliyor insanlara bunları konuşmak...

Herkesin bir "gavuru" var diyelim...Zamanın yeni "bizden olmayanları" da en çok İzmir'den ve Yozgat'tan çıkıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder