Atomic Blonde (2017)
beklediğimden iyi çıktı, eli yüzü düzgün aksiyon olmuş, narsistik kahraman
edasını da iyi vermişler (31 Ekim).++ Jungle (2017)
bir doğa hikayesi ama üstüne sos olsun diye bir şeyler katılmış, onlar da
hikayeyi düşürmüş (30 Ekim). ++ Mindhunter Sea1
Ep.3 ve 4'ü seyrettim (29 Ekim). ++ Maudie (2016)
ressamın hikâyesi şaşırtıcı, iyi oyunculuk var, iddiası da o zaten (28 Ekim). ++ Leatherface (2017) bir kalabalığı var,
şaşırtmaya ve dehşete koşuyor (27 Ekim). ++ Les
Innocents (2016) kimi sahnelerin duygusal eşiği çok başarılı ama
geneli Sezar ödülü klişeleriyle dolu (26 Ekim). ++
Mindhunter Sea1 Ep.1 ve 2'yi seyrettim (25 Ekim). ++Killing Ground (2016) öyle kafana göre
ıssıza, doğaya, ormana gidersen seni öperler paranoyasının bilmem kaçıncı
bölümü (24 Ekim). ++ İstanbul yolculuğu (23
Ekim). ++ Puncture (2011) bir tempo
sorunu var, finali itibariyle başka türden bir gerilime girmeliymiş (22 Ekim). ++ Preacher Sea2 Ep.5 ve 6'yı seyrettim (21
Ekim). ++ Room 104 Sea1 Ep. 9, 10, 11
ve 12'yi seyrettim (20 Ekim). ++ L'amour Fou (2010)
Yves Saint Laurent belgeseli, ileri geri sıçrayışları, topu çevirişi değişik
(19 Ekim). ++ Keşanlı Ali Destanı (1964)
oyun güzel filmi kurtarır denmiş, hızlı çekildiğinden sinematografisi zayıf (18
Ekim). ++ Ich und Kaminski (2015) film
ilerledikçe sarkastik tutum kayboluyor, bence bu tutum ta baştan o kıvamda
tutulsa film büyürmüş (17 Ekim). ++The
Intervention (2016) bir naifliği var, ne et ne balık ama sakince
seyrediyorsunuz (16 Ekim). ++Maaile Cingöz Recai'ye gittik, Guy Ritchie nefesi, Onur
Ünlü'nün sallanan yakın çekimleri, Lapitak topuk çatlak kremi (15 Ekim). ++ The Invisible Woman (2013) ilginç ama bi
şey eksik, ne eksik bilemedim, çok mu "belge" aşkına kapılmışlar (14
Ekim). ++ L'ombre des femmes (2015) bana
hikâyesi, iddiası, rengi sahici gelmedi (13 Ekim). ++ My Cousin Rachel (2017) finaldeki twist klişeyi bozmuş (12
Ekim). ++ Funda ile Darbereye Elly'e (2009)
gittik, güzel film (11 Ekim).++Preacher Sea2
Ep.3 ve 4'ü seyrettim (10 Ekim).++ Le Journal D'une
femme de Chambre (2015) Fransızların sevdiği romanlardan, kaçıncı
uyarlaması bilmiyorum ama Bunuel uyarlamasının (1964) çok gerisinde (9 Ekim). ++ Blanka (2015) dokümanter havası var, bir yere
varmıyor, çocuklar ve yoksulluk, Filipinlere Capon bakışı (8 Ekim).++ Words and Pictures (2013) yaşlanıyorum,
başarılı bir aşk hikayesi, edebiyat magazini de iyi (7 Ekim).++ Mal de pierres (2016) güzel film, ilham verici
bir tutku hikâyesi (6 Ekim). ++ The Thomas Crown
Affair (1968) benzer filmlerde artık Cruise oynuyor ve ne kadar
silikon kalıyor. Meraklısı için "böyledir gişe filmleri" reçetesi,
kurgu, eş zamanlı sahneler vs... yine de güzel sahneler var (5 Ekim).++O Lobo atras da Porta (2013) kararsız kaldım,
gerilimle başlıyor, düz yola iniyor, Brezilya'dan kara film (4 Ekim).++ Glory /Slava (2016) iyi film, bir ucu Coen
Kardeşlere bir ucu Aziz Nesin'e teyellenir, Bulgaristan'dan (3 Ekim). ++ Sonsuz Bir Aşk (2016) çok şey söylemek isterken
sahne sahne irtifa kaybeden film (2 Ekim).++
Koblic (2016), Arjantin filmi, potansiyelli hikayeymiş (1 Ekim).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder