Sürgün Ruhum, Zabel Yesayan'ın kısacık bir novellası. Fragmanlar biçiminde ilerliyor, Üsküdar'a dönmüş ressam bir kadının hayata ve çevresine ilişkin yazdıkları. 1915 sonrasının duygu yoğunluğuyla biliniyormuş, ben öyle anlamadım. Dil bana ilginç geldi, hafif ağdalı, arayan ve öğrenmek isteyen tok bir dil. Lümpen Roman ile ilk kez Bolano okudum, diğerlerini de okurum. Hafif karanlık bir hikayesi var romanın ama ilgi çekici yanı o değil. Anlatıcı genç kadının kayıtsızlığı çok başarılı. Nothomb'u yıllar sonra yeniden okudum. Bir Yaşam Biçimi, Nothomb'un Obez asker arkadaşıyla birbirlerine yazdıkları mektuplardan oluşuyor. Bu ay daha ilgi çekici şeyler okudum diyerek geçeyim. Güz Nehri ve Daha Önce Derlenmemiş Diğer Hikâyeler, Cheever'in telif karşılığı dergilere yazdığı işlerden derlenmiş. Çoğu güzel hikâyeler, insan ister istemez, sipariş edilen işlerin niteliğine odaklanıyor.
Fante'nin Bunker Tepesi Düşleri, loser-erkek kahramanın mahrem hatıraları, dökülmelerini anlatıyor yine. Tanpınar'ın İzinde Beş Şehir, Manguel'in Denemeleri. Güzel akan, güzel dönüşen bir kitap. Ankara yorumu ilginç olmuş,Kimi yerlerde daha iyi anlatılabilir hissi oluyor, gereksiz bir his ama oluyor işte. Sokaktaki Adam, hemen değil, sonradan Roth romanı oluyor, sonradan açılıyor demek istiyorum. Aforizmalar, Ali Artun'un yüzlerce kitaptan seçtiği alıntılara dayalı. Önceleri bir çırpıda değil aralıklarla okunabilir gibi geliyordu bana. Okudukça hiç de öyle olmadığını, devamlılığın bu kitap için hazzı ve karşılaştırmayı artırdığını fark ediyorsunuz. Kolay kitap değil. İlginç ve az bulunur bir güzellikte.
Özellikle Manguel'in Tanpınar'ın İzinde Beş Şehir ve Roberto Bolano'nun Lümpen Roman kitapları benim de okunacaklar listemde bekliyorlar. Philip Roth'un Sokaktaki Adam ve Ali Artun'un hazırladığı Aforizmalar da ilgimi çekti. Onları da bulup okuyacağım. Birkaç kitabı zihnime düşürdüğünüz için teşekkür ederim.
YanıtlaSilTuna BAŞAR
http://geceedebiyat.blogspot.com.tr