Pazartesi, Ocak 30, 2017

Manara ve Ankara








 

Yeni okuyabildim, sürpriz oldu. Vincenzo Cerami'nin senaryosunu yazdığı Pandora's Eyes (2010) albümünde Manara, Ankara'yı çizmiş. Günümüzde geçen bir kaçırılma-kovalamaca hikâyesi, epeyce oryantal elbette. Anladığım kadarıyla görsel bir araştırma yapılmış ama hep olduğu üzre çok da umursanmamış. Manara'nın Ankara'yı görmediği hemen anlaşılıyor.

Ne yapılmış peki? Yerel okurun "doğu" klişesine uygun şeyler çizilmiş, Anıtkabir filan var ama araba içinden düzayak görülüyor. Eski Ankara'da bir kovalamaca sürüyor, evler, sokaklar yine o doğu klişesinden yürüyor. Ulus'ta böyle sokaklar yok değil ama  uzun yıllardır araba yolu üzerinde değiller. Yeni Rakı isimli bir meyhane var, tipik bir Manara mekanı ama itiraf edeyim bana ilginç geldi. Bozkır'da geçen bölümler de hakeza öyle.

Yukarıda örnek sayfalar ve kareler koydum, hikâyenin neredeyse üçte ikisi Ankara'da geçiyor, o daha ilginç.

Hikâye güzel mi derseniz, tipik Manara kovalamacası, çarpıcı diyemem ama usta işi çok sayfası var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder