Abidin Dino'nun öyküleri, 30'larda yazılmış, çok genç duruyorlar, kitaba adını veren beş öykü, hayli underground, o sebeple de ilginçler ama geneli nasıl derseniz, Dino olmasa ilgi çekecek şeyler değiller. Belli ki bu yüzden dergilerde kalmışlar.
Outcast'i Sabit Fikir,
Pyongyang'ı Radikal Kitap için yazdım.
Karnak Kafe, Necip Mahfuz'un en iyi romanlarından biri değil. Kafe sakinlerini kullanarak, Mısır Tarihi anlatılıyor ama odağı ve iştahı iyi kuramamış bu defa.
İlk kez okuyorum
Mo Yan'ı. Oldukça kısa bir kitap, otobiyografik nitelilkli, öyle güzel anlatıyor ki, ülkesini, değişenleri, ilham verici.
Munch, isminden de anlaşılacağı gibi ünlü ressamın hayat hikayesi, biraz ağır, biraz avangarde bir grafik roman.
Memo'nun söyleşi kitabı ilginç olmuş, daha kapsamlı olabilirmiş. Yaşarken ve halen üretirken, geçmişi anlatmak kolay değil. Özellikle 1989 sonrası dergiler kapsamlı konuşulmuş, fırsat bulursam bir şeyler yazacağım kitap hakkında.
100 Güzel Kelime, Nişanyan'ın gazete yazılarından derlenmiş. Etimoloji işlerini seviyorsanız, kitapta sayısız teferruat var, mutlaka ilginizi çekecektir.
Ölen Hayvan, tipik bir Roth romanı, ben severek okuyanlardanım, gevezeliği, meseleyi dağıtması, sonra toparlaması, ürkekliği, cesareti, çok yazması hep ilgimi çerkiyor.
Batman İlk Yıl, edisyon olarak nefis ve ilgi çekici. JBC güzel kitaplar yayınlıyor.
Paris'te Satori'yi sevmedim, çok kendiyle dolu geldi Kerouac bana, "Yolda" olmasa, bu kitap olmazmış.
Kızlarağasının Piçi, Koçu'nun hikayemsi yazılarından oluşan, vasat bir toplama olmuş, başka yazılarla desteklenmeli, başka türden bir derlemeyle kotarılmalıymış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder