Demokrasi Şöleni derken, bir yoruma öfkelenmek, derginin dağıtıma çıkmasını engellemek, kimse görmesin istemek...tek kelimeyle abesle iştigal. Aksine, yasaklanacak kadar tehlikeliyse eğer, o yorumu çoğaltmak ve yaygınlaşmasını kolaylaştırmak da demek. Aklıselim bunu söyler ama o bile hesap edilmiyor.
LeMan, bunca yıl cemaat karşıtı olmuş filan bununla da ilgilenilmiyor. Böylesi dönemler, balık hafızasıyla yürür, militarist bir ruha dayanırlar. Varsa yoksa, kin ve intikama indirgenmiş bir adaletle bakılır hayata. Böyle bakıldığında da aklıselim, hoşgörü, demokrasi, çoğulculuk kendine yaşam alanı bulamaz. Bunu yapıyor olmak, muhakemeyi, dinlemeyi, farklı bir fikre kulak vermeyi, bir fikri tartışarak savunmayı gerektirdiği için bunun aktörleri bu dönemlerde konuşamazlar, konuşturulmazlar.
Kapağı beğenmemek, doğru ya da yanlış bulmak, bunu konuşmak ve tartışmak çok önemli değil bu bakımdan.
Ne yapıp edip, hayata hukukla bakan insanları uyarmak ve ısrarla yinelemek gerekiyor, intikama indirgenmiş adalet kimsenin yaşamasına izin vermez çünkü.
Leman olayı çok güzel özetlemiş. Ancak yaratılmak istenen algı bu değil ki... O zaman sakıncalı, hem de çok... Paylaşım için teşekkürler. Ben de müsaadenizle çok paylaşacağım. Paylaşılmalı çünkü gerçekler...
YanıtlaSil