Cuma, Mart 14, 2014

Sezen


İnsanlar haklı olduğuna inandıklarında, kendileriyle aynı fikirde olanlar çoğaldığında ne yapıp edip Cadı Avı'na başlıyorlar. Başlangıçtaki vicdani isyanı, bütünüyle doğru olan o çıkış noktasını da unutabiliyorlar. Nedense şaşmıyor, ahlak adına konuşanlar, kendileriyle aynı fikirde olmayanları ahlaksızla suçlayabiliyorlar. Oysa hayat biliyoruz ki evet ve hayırdan, cennet ve cehennemden oluşmuyor. Herkes farklı hayatlar yaşıyor ve farklı nedenlerle evet ve hayır diyebiliyor.

Gezi'deki iyimserlik, yanyana durma hali, geniş kesimleri biraraya getiren vicdani kalkışma nedense insanlara yetmedi. "Eskiden şunu yapmıştın, burda olmayı haketmiyorsun" veya "ne yapsan boş, biz senin ne mal olduğunu biliyoruz" havasıyla, herkes adına Savcılığa kalkışanlar oldu. Bugün dahi bunu sürdürenler, ısrarla revanş isteyenler var.

Sezen Aksu'yla uğraşılıyor. Nedeni çok açık değil. Onu suçlayanlara bakılırsa nedeni çok açık elbette ama bana kalırsa, evirip çeviriyorum, ne yapsalar anlaşılmıyor. Anladığım kadarıyla anayasa değişikliğine evet dediği için suçlanıyor ve unutulmuyor Sezen Aksu. Bilemiyorum, belki de Kürtlere ilişkin liberter tutumlar sergilemiş olabilir. Bunlara da çok sinirleniyor insanlar. Hepsi benim tahminlerim, başka türlü bir şey de olabilir.

Siyaset, tefrik etmek demektir, aktüeldir, gün be gün mevziler değişir, herkes inandığı doğrular için evet ve hayır demek zorunda kalır. Ama her evet, farklı nedenlerle hayır denebilecek unsurlar da içerir. Veya tam dersi, hayır dersiniz ama evet dedirtecek doğruları da görürsünüz. Kötü olan, siyasetin evet-hayır eksenine inmesidir, ne yazık ki demokrasilerde bunun bir çözümü yok...

Sezen Aksu veya başka birisi, sizinle-bizimle aynı fikirde olmadığı için suçlanamaz. Evet ya da Hayır demek zorunda kaldığımız bir hayat sahiden güzel değildir. Sezen Aksu'nun iyi niyetle yazdığı taziye mesajına bile öfkelenip küfredenler, kimse kusura bakmasın, kendi nazarımda, bırakın solculuğu, demokratlığı, yurtseverliği, futbolculuğu... iyi insan olamazlar.

Nefret, insanı düşmanına benzetir.

Hayatı, mahkemeye çevirenler, gün gelir o mahkemenin sanığı olurlar. Biliyoruz ki her mahkeme, gün olur devran döner, cellatlarını da kahramanlarını da harcar. Bu kadar haşinlik, bu kadar habaset, bu kadar dogma, hiç bir özgürlüğü ayakta tutamaz.

Sezen Aksu'nun yediği küfür, hakaret ve iftiraları kimler söylüyor, bir düşünmek lazım. Herkesle yan yana durulmaz çünkü.

15 yorum:

  1. Umarım nefret söylemlerinde ısrarcı olanlar bu yazıyı okur ve kendi hislerini temize çekerler...

    YanıtlaSil
  2. 1985'ten beri sezen aksu dinlerim, gençliğimde derin izleri vardır 2000'lere kadar tanrıça muamelesi yapmışlığım da vardır hatta; sonra makul bir sevgi seviyesinde olayı tatlıya bağladım yaş ilerledikçe :)
    uzun yazacak değilim; yazarım da uzatmaya gerek yok, şöyle özetleyeyim:
    benim için mesele bi o tarafta bi bu tarafta olmak bile değil; akıllanıp gerçeği görene saygım sonsuz ama sezen aksu gibi "kelimelerin efendisi" birinin özgür düşüncesini dilediği gibi ifade etme hakkını kullanırken o referanduma evet demeyenlerin "iki cihandada lekeli" olacaklarını bu dille bu üslupta söylemesini aklım almadı almayacak da. bu lafından dolayı özür dilediyse ben kaçırdım özür dilerim ama dilemediyse şimdiki samimiyetine inanmıyorum. yine de artık mevcut iktidarı desteklememe konusunda kafası çalışmaya başladıysa yine gelsin buyursun, bir oy bir oydur onun dışında bir hükmü yoktur gözümde.
    ben yine sen ağlama'yı dinler dinler ağlarım; o başka...
    sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hissiyatım sizinle aynıdır..... o laf olmasaydı veya zaten küçücük biriyim boyumdan büyük laf ettim özür dese yeterdi....

      Sil
  3. Tek diyeceğim şu, "iki cihan" meselesini bilmiyorum, ilk kez duydum. Sezen Aksu gibi coşkun kişiliklerin bu türden romantik çıkışlar yapabileceği tahmin edilebilir, şaşırmam. Ama yine de aklımın bir köşesinde şu soru döner: Nerde söylemiş, sahiden söylemiş mi, kim yazmış, nasıl yazmış, nasıl aktarılmış. Herkesin birbirine hain demeye bayıldığı ve esasen kimsenin kimseyi dinlemediği bir hayat yaşıyoruz, bu bakımdan vicdanen şüphe de ederim. Selamlar, kolaylıklar

    YanıtlaSil
  4. "Siyaset, tefrik etmek demektir, aktüeldir, gün be gün mevziler değişir, herkes inandığı doğrular için evet ve hayır demek zorunda kalır." demişsiniz. Eskilerin "götün başın oynamasın" diye güzel bir sözü vardır. Bu sözü unutmadan da okunsun bu yazı.
    "İnsan sevgisi" temalı yazınız yukarıda alıntıladığım bölümde de göründüğü gibi baştan itibaren popülizmin dibine vuruyor. Bir sanatçıyı (ki bu tartışılır) "eleştirilemez" kılmak için "küfür, hakaret, nefret" kelimelerini kullanmanız "şükala olmuş" dedirtiyor insana
    @BanaHerYolMubah

    YanıtlaSil
  5. Sezen Aksu: Açılım karşısında duranları iki cihanda da lekeli kabul ediyoruz.

    YanıtlaSil
  6. Liseli arkadaş, yazımı anlamadığın gibi bütün yorumunu "götün başın oynamasın" demek içn iştahla yazmışsın. O laf o kadar eski değildir üstelik, argoya girişi 90'lar...Ama inan anlıyorum, küfür edeceksin ki olgunlaşasın. İnsan senin yaşında etmeyecek de ne zaman küfür edecek. Umarım ve dilerim bir iki yıl sonra başka türlü düşünürsün. Sağcılık iyi değil çünkü...

    YanıtlaSil
  7. SAYIN LEVENT CANTEK.......lütfen herkesi gençliğinizde yaptığınız gibi ve şimdi yapılan gibi yaftalamayın ve fraksiyonize etmeyiniz.... bunun yerine o ukala tavrınızı bir yana bırakınız ve çok basit bir yolla internette arayarak sezen hanımın bu konuda söylediklerini okuyunuz.... veeee özür halaaaaaaaaaa dilemediğinide unutmayınız......

    YanıtlaSil
  8. Sayın Cantek, cadı avı demişsiniz ama zamanında Sezen Aksu'nun sözleri esas cadı avı değil midir? Şimdi biz iki cihanda lekeliler olarak Aksu'nun bu U dönüşü karşısında gel kardeş katıl aramıza mi diyeceğiz ? İnsanların hayatındaki en önemli duruş omurgalılıktır. Omurga konusunda en önemli duruşu sergilemesi gereken insanlarda bilim adamları , politikacılar ve sanatçılardır. Yanlış mı ?

    YanıtlaSil
  9. Hay yarabbim, ben gençliğimde de tanıyan çıktı, fraksiyonize ediyormuşum. E güzel...

    Sezen Aksu özür dilemeliymiş, kimden? Siz kimsiniz? Buraya bile adını yazamayan birine cevap yazıyorum. Halktan özür dilemeliymiş, etmeyin eylemeyin. Hangi halk bu? Hangi kriterlerle oluşturulan bir halk bu?

    Gezi'de biraraya gelenler birbirlerine benziyorlar mıydı? Kimisi polis şiddetine karşı çıktı, kimisi AKP karşıtıydı, kimisi düzene karşıydı, kimisi Ülkücüydü, kimisi Ulusalcıydı, kimisi Kürttü...Kimisi Orta Sınıftı, kimisi işadamı, kimisi amele...Etmeyin eylemeyin. Nerede bu Halk Komiserliği bana onu söyleyin...

    YanıtlaSil
  10. Hah dürüst birisi çıktı, açılım meselesinden sinirliymişsiniz Sezen Aksu'ya...

    Anlarım ama katılamam...

    Birisi o gün, o koşullarda, en doğru olanın barış olduğuna inanmış ve bu yönde o kararı vermiş, iyimsermiş, iyimser olmak istemiş... Olmuş, olmamış ama denemiş...Ne yapmış yani, tapu mu teslim etmiş, fikrini söylemiş, mikrofon uzatmışlar fikrini söylemiş...

    Riske girmiş, bak küfür yiyiyor. Kolay mı bu ülkede barış diyebilmek, etmeyin eylemeyin...

    YanıtlaSil
  11. Cadı Avı şudur arkadaşım, geniş bir kalabalık, haklı olduğuna inanan geniş bir kalabalık, kendisine benzemeyen, kendisiyle aynı fikirde olmayan birini, tek bir kişiyi kovalar, dışlar ve linç eder...

    Sezen Aksu, vakti zamanında açılımla ilgili fikirlerini söylediğinde size yönelik bir cadı avı olduğunu sanmıyorum, mümkün değil çünkü...Çünkü siz çoğunluksunuz...İnanın çoğunluksunuz...

    Sezen Aksu, birine, tek bir kişiye hain dedi mi örneğin...Ama dünya kadar gazete, dergi ve köşe yazarı onu halen hedef gösteriyor. Asıl cadı avı budur...

    YanıtlaSil
  12. Ben bu omurga lafına bayılıyorum, delikanlı, adamın dibi şu bu...Sıralıyorlar insanlar...

    Öyle bir şey ki bu omurgalı insan şaşmıyor ve sapmıyor...

    Yalan! Yok böyle bir insan! Her insan yalan söyler, her siyasetçi pragmatisttir...Fikirlerinin hiç değişmediğine inandığınız her insan, inanın mezarda yatıyor ve siz onu romantize ediyorsunuz...

    Her gün yeniden doğar, siyaset mücadeledir, ittifak kurarsınız, siyaseten karşı durursunuz, yan yana gelirsiniz, vazgeçersiniz...

    Bunu yapmamış tek bir siyasi lider, tek bir peygamber gösterin bana...

    Bilim adamı dediğiniz insan zaten bu katılığa karşı çıkar. İnsan öğrencisine ancak şunu öğretebilir: "hayatta mutlak bir gerçek yoktur, kendinizi bir başkasının yerine koyarak düşünün...Empati kurun, anlamaya çalışın...Hayata hainler ve kahramanlar ekseninde bakmayın...Bu kolaydır, zor olanı yapın...Hepimiz cahiliz, siz daha fazla düşünün..."

    Son sözüm şu: Sezen Aksu "iki cihandavs vs..." demiş, bunu kime demiş ama.. Ben ancak yorum yapabilirim, bence iktidara-iktidar seçkinlerine söylemiş, belki de vazgeçmesinler diye onların dilini kullanmış... Olamaz mı?

    YanıtlaSil
  13. Sayın Ahmet Ore "iki cihanda da lekeli" lafını 12 Eylül referandumu ile ilgili değil "barış süreci" ile ilgili söylemiştir. Tam olarak söylediği "Kürt açılımının karşısında duranları iki cihanda da lekeli kabul ediyoruz"dur. Yani barışın yanında durmuştur, iktidarın değil.

    Gezi sürecinde ise yine barışın yanında durmuştur. Bu kez barış iktidarın değil gençlerin yanında olduğundan iktidara karşı durmuştur. Özür meselesine gelince belki açık açık "özür dilerim, çok pişmanım, hayatımın hatasını yaptım." dememiştir, ancak verdiği oyun bu iktidara bölyesine kontrolsüz güç vereceğini tahayyül edemediğini itiraf etmiştir. Ki bu da benim gözümde özürdür. Daha fazlasını bekleyenler için ise Levent Cantek'in "siz kimsiniz" yaklaşımına katılıyorum. Hiçbir sanatçının böyle bir sorumluluğu olduğunu düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
  14. Tebrik ediyorum Levent Cantek ve Sezin ky 'i...
    Nedir bizim Osmanlıdan bu yana,ve ondan kalan bu padişah, izm ve asker merakımız! Nedir bu vizyonsuzluğumuz! Nedir bu sırf adında Cumhuriyet var diye, oklarında halkçılığı-milliyetçiliği-devletçiliği HALA aynı anda taşıyan "elitist"lerin peşinde koşma yerine değişmeye-düzeltmeye zorlamama merakımız.( buna rağmen oy veriyorum,verdim,alternatifi olamadıkça da veririm,- o ayrı) Sezen Aksu'nun barıştan yana olan ve militaristleşmekten kurtulma adına verdiği kararı CHP öne atsaydı gıkımız çıkmazdı. Napalım AKP yaptı ama yaptı! Ayrıca, bilim dün söylediğini reddedebilirken ,siyaset mi değişmeyecek.Kararlar mı değişmeyecek.. Sezen Aksu, o gün mevcut iktidarın bir yaptrımını uygun bulmuş desteklemiş, bugünkü yaptırımını ise reddetmiş! Ne güzel işte, olması gerektiği yerde taraf ve muhalif olmuş ! İlla-inadına-bile bile-körü körüne muhalifliğin sonucudur kanımca bugünümüz.

    YanıtlaSil