Pazartesi, Temmuz 02, 2012

Seyrüsefer Defteri 24

+ Tuna'yla Buz Devri 4'e gittik. Çok karakter girmiş, macera ve aşk, mizahı ötelemiş. Korsanların şarkısı güzeldi, maharet dolu sahneler var (30 Haziran). + Allah'ın Sadık Kulu, Barla, animasyon yavaş ama çok kötü değil. Hikayeyse, kesinlikle çocuklar için değil, belgesel havasında, ağır bir dille anlatılmış (29 Haziran). + Berlin, 2.Kitap ilkine göre hikaye dağılmış, karakterler üzerinden izlenmesi güçleşmiş, ama hâlâ iyi bir grafik roman ( 28 Haziran). + United, Manchester'in 58'de yaşadığı uçak kazasıyla ilgili bir futbol filmi. Dökümanter denebilir, düşük bütçeli ama derli toplu bir film (27 Haziran). + Hide Away, düşük bütçeli, acılarını rehabilite etmeye çalışan bir adamı anlatıyor, sahil kenarı, tekne, garson kız, bilge bir adam, aşk ve kayıplar üstüne laflar, vasat bir film (26 Haziran). + Intruders, yer yer vasatın üstüne çıkan korku-gerilim örneği. Hayal edersen gerçek olur esprisi (23 Haziran). + Priest Of Evil, Fin polisiyesi ama çok Amerikalı ve vasat (24 Haziran). + Griff the Invisible, süper kahraman ironisi,minimalist anlatım, dar kadro, iddiasız bir dil vs Güzel bir aşk hikayesi var onu sevdim. (23 Haziran). + Submarine, yakın zamanlarda seyrettiğim en harika ergen filmi (22 Haziran). + Thorgal'ın son cildindeki ilk iki albüm vasatmış, zemin epeyce kaymış. Son ve bir sonraki cilde sarkan üçüncü albüm ise iyi başlamış (21 Haziran). + Quatermass and the Pit (1967), nostaljk muamma, niyeyse TRT nostaljisi oldu bana, sabah olunca ma'allede bebelerle konuşuruz artık (20 Haziran). + Ghost Rider Spirit Of Vengeance, kötüymüş, efekte yüklenmişler, sınıfta kalmışlar (19 Haziran). + Truth Or Dare, intikam! intikam! genç oyuncular tek mekan, ortalama bir thriller (18 Haziran). + Bad Ass, Danny Trejo filmi olmuş Vietnam Veteranı falan filan (17 Haziran). + Red Rose Of Normandy, başarısız bir savaş filmi, şahane kötü oyunculuk var (16 Haziran). + Project X, aslında film gençlik filmlerinin bütün klişelerine sahip ama dökümanter bir havası var, partiden yayın yapıyor gibiler, mtv ya da fashion tv yayını sanki (15 Haziran). + God Bless America, Amerika hakkında geveze bir medya ve toplum eleştirisi, düşük bütçeli (14 Haizran). + Getting High in the Barrio, etnik söz komedisi, Amerikalı olmuş, vasat altı (13 Haziran). + Tuna ile Madagaskar 3'e gittik, bir önceki filmden daha iyi, çok karakter katılmış, bu bakımdan dağılıyor. Harika espriler de var elbet. (12 Haziran). + Mientras Duermes, tuhaf bir Zebercet var karşımızda. Poe, Polanski, belki Bergman da diyebilirdim ama konuşkan bir film, güzel, sevdim (11 Haziran). + Yeni bir senaryo, ilk bölüm bitti (10 Haziran). + Bel Ami, Maupassant uyarlaması, başka oyuncular olabilirmiş, nasıl demeli, bir derinlik sorunu var, başka türlü anlatılsa güzel olacak sahneleri çok (9 Haziran). + Leaving Las Vegas, hâlâ sert film, Cage-Shue performansı, yavaşlığı, griliği...(8 Haziran). + Five Hours South, vasatın altında bir dans filmi (7 Haziran). + A Kiss and a Promise, seri katil hikayesi, epey abartılı, mizansen ve oyunculuk vasatın altında, video filmi diyelim (6 Haziran). + The Pirates Band of Misfits güzel animasyon, şa'ane sahneleri var (5 Haziran). + Piranha 3DD, iğrenç ötesi sahneleri var, ne yapsak ne etsek mizahı ve taklası yapılmış (4 Haziran). + Abraham Lincoln Vs Zombies, böyle isimli film olur mu demeyin, ya da deyin ya, haklısınız derim (3 Haziran). + Young Adult, güzel bir taşra filmi olmuş, Freehauf-Mavis Gary diyalogları şahane, bazen sitcom havasında, yer yer sağlam oyunculuk var (2 Haziran).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder