Pazar, Şubat 06, 2011

2010 Yılında Türkiye’de Çizgi Roman

2009 yılının ikinci yarısından itibaren özellikle NTV Yayınlarının etkisiyle kitapevlerindeki toplam çizgi roman satışı yüzde 60 civarında bir artış göstermişti. Yıl sonunda ulaşılan toplam satış rakamı yüzde 5 civarında bir artışla 2010 yılında da yinelendi. Kimi yayıncıların iyimser tahminleri olmuştu, satışların bir önceki yıla göre en az yüzde 25 oranında artacağı iddia ediliyordu, beklendiği kadar çıkmadı. Rakamlara bakılırsa, 2009’un aksine, yılın çoksatar kitapları arasına çizgi romanlar giremediler. Satış olarak en iyi kitaplar 7 ile 10 bin arasında öbeklenmiş durumda. Bir başka deyişle çizgi roman satışlarındaki büyüme durmuş gözüküyor. Diğer yandan yayın ve çizgi roman yayınlayan yayınevi sayısında gözle görülür bir artış var. Bu bakımdan 2010 yeni ve nitelikli çizgi romanların yayınlandığı bir yıl oldu. Koleksiyoncuların tercihleriyle şekillenen, İtalyan çizgi romanlarının revaçta olduğu, tekrara dayanan bir piyasanın varlığı düşünülürse bu zenginlik çoğunluğu ilk kez yayınlanan yeni çizgi romanları var etti. Gerçekten önemli grafik romanlar Türkçede yayınlanabildiler. Pek çok sahafın yayıncılığa başlaması özellikle İtalyan çizgi romanlarının Türkçe yayınıyla ilgili rekabetçi gelişmeleri de sağladı. 1001 Roman Yayınevinin katkılarıyla Zagor’un ünlü çizeri Ferri’nin Türkiye’ye gelişi bu ortamın en önemli nostaljik gelişmesiydi. Zagor, yetmişli yıllar boyunca Türkiye’nin en çok satan çizgi romanıydı, halen kendi janrında çoksatarlardan biri olma özelliğini koruyor.

2010 yılında yerli çizgi roman üretimi açısından ilginç bir gelişme yaşandı. Everest Yayınları Türkçe roman uyarlamalarının üretimine başladı. Ayşe Kulin’in Veda, Buket Uzuner’in İstanbullular, Hüseyin Rahmi’nin Gulyabani, Recaizade Ekrem’in Araba Sevdası gibi romanlarının çizgi roman uyarlamaları yayınlandı. Türkiye’de yayınlanan yerli albümlerin neredeyse tamamı daha önce yayınlanmış çalışmalardan oluştuğu için albüm olarak tasarlanmış çizgi romanların üretilmesi haliyle önemliydi. Albümler ilk kez çizgi roman üreten isimlerin imzasıyla yayınlanmanın dezavantajlarını taşısa da kıymetli bir çaba gösterildiğini düşünüyorum.

Çok Satanlar
Yılın en çok satan çizgi romanları yine NTV Yayınlarından çıktı. Dracula çizgi roman uyarlamasının en çok satan albüm olması, genç nüfusun korku türüne yoğun ilgi gösterdiği düşünülürse, tesadüf değildi. Yordam Kitap’tan çıkan Kapital Manga 1 ve 2 yılın çoksatar çizgi romanlarından oldu. Bir beş yıl öncesine kıyasla sol politika kitaplarının daha çok sattığı Kapital Manga o paydadan faydalandığı görülebiliyor. Uğur Gürsoy’un Fırat 2 albümüyse yılın en çok satan yerli çizgi romanı oldu. Uykusuz dergisinde yayınlanan işlerin toplamından oluşan Fırat, gördüğü ilgi ve satışlarına bakılırsa bir popüler kültür fenomenine dönüşmüş durumda.

Yabancı çizgi romanların Türkçe yayınlarında iki önemli etken belirleyici oldu: Bu kitaplar edebiyat klasiklerini temel aldıkları ya da sinema uyarlamaları vizyona girdiği için tercih edildiler. Edebiyat uyarlamaları kadar başta Che olmak üzere tarihi kişiliklerin biyografileri de yayıncıların ilgisini çekti. Yerli çizgi romanda genel eğilim bu yıl da değişmedi: dergi veya gazetelerde daha önce yayınlanmış işlerden oluşan albümler yayınlanmaya devam etti. Yetmişli yılların ünlü çizerlerinden Sezgin Burak’ın Tarkan, Abdullah Turan’ın Tolga tarihi çizgi romanları ve Faruk Geç’in Gerçek Hayat Hikâyeleri dizisi yayınlanmaya başladı. Gırgır ve sonrasının önemli üreticileri Suat Gönülay, Bülent Arabacıoğlu, Kemal Aratan ve İlban Ertem’in eski çalışmaları Uykusuz dergisi tarafından albümleştirildi. Tefrika edilen bölümlerden albüm yapma eğilimini frankofon çizgi romanlar yayınlayan Doğan Kardeş dergisi de sürdürdü. Önce albümleri parçalayarak tefrika eden dergi bu kez de iki ya da üç albümü birleştirerek yayınlamayı tercih etti. Derginin popüler çizgi romanları ayrıca albüm biçiminde çıktı.

Grafik Romanlar
Yıl içinde nitelikli ve bir kısmı tüm dünyaca bilinen grafik romanlar yayınlandı. Bir sıralama olarak görülmesini istemem ama Tardi’nin Vautrin’in romanından uyarladığı Halkın Çığlığı-Paris Komünü (Versus Kitap Yayınları) ile Jason Lutes’in Berlin adlı (Marmara Çizgi) albümlerini, çok katmanlı anlatıları, eleştirel tavırları, dönem panoraması çizme maharetleri nedeniyle baştan sayabilirim. İlki Zola ikincisi Alfred Döblin havasında iyi çizilmiş karakterler kullanarak gerçekten güzel hikâyeler anlatıyorlar. Joe Sacco’nun ünlü Bosna çizgi romanlarının ilki olan Güvenli Bölge Gorazde (İthaki) ve eşcinsel kızının eşcinsel babasını anlattığı Alison Bechdel’in Cenaze Evi – Şenlik Evi (Bilgesu Yayıncılık) hemen hatırlanabilecek diğer önemli grafik romanlardı. Popüler çizgi romanlar arasından da özellikli ve tutarlı, hemen fark edilen nitelikte çalışmalar yayınlandı: Kobayaşi’nin aynı adlı politik romanından yapılan manga uyarlaması Yengeç Gemisi (East Press, Yordam Kitap), Bourgereon’un Aziyade (NTV), iyi bir biyografi örneği olarak Helfer-Duburke’nin Malcom X (Everest Yayınları), anaakım polisiye trüklerinin yanında derinlikli yönsemeleri olan Guarnido-Canales’in Blacksad (YKY) ile Luc Jacamon-Matz’in Tetikçi’si (YKY) bunlardan bir kaçı. Yılın en önemli yerli grafik romanıysa Fırat Yaşa’nın ilk kitabı, Çizgili Pijama’sı (Mürekkep) oldu.

2011’in ilk ayına ve yeni çıkan yayınlara göre konuşursak, geçtiğimiz yılı aratmayacak bir yıl yaşayacağımız tahmin edilebilir. Bu yıl içinde Abdülcanbaz’ın yeniden yayınlanmaya başlayacağını, Erdal Öz’ün Sığırcıklar kitabından Soner Tuna imzalı aynı adlı bir uyarlamanın hazırlandığını, Galip Tekin’in çalışmalarından derlenen bir albümün ise çok yakında çıkacağını duyurabilirim. İlban Ertem, uzun zamandır üzerinde çalıştığı İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası uyarlamasını ise bu yıl artık bitirir diye umuyorum.

Birgün Kitap, 5.2.2011

6 yorum:

  1. Çok Güzel Bir Yazı Olmuş. Ellerinize sağlık.

    Fakat bu seneki bazı çizgi roman olaylarına değinmemenizi garipsedim.

    Mesela yıllar sonra Hoz Comics tarafından çıkartılan Spiderman çizgi romanları olsun , JBC Yayımcılık tarafından çıkartılan Darth Vader Türkiye cildi için hazırlanan imza günleri olsun , kaldiki Darth Vader DnR mağazalarında en çok satanlarda hep ilk üçteydi. Marmara çizginin çıkarttığı Walkin Dead serisi olsun. Bu konular hakkında yorumlarınızı okumak ve bunlarında yazınızda geçmesi hoş olurdu.

    Burak Kanbir

    YanıtlaSil
  2. Siz de takdir edersiniz ki bu bir gazete yazısı...Ne uzunlukta olacağı baştan belli olan bir yazıdan söz ediyoruz.

    Ben çizgi roman fanlarına değil kitap okurlarına yazıyorum

    Diğer yandan sizin önemli bulduğunuz yayın ve gelişmelerin dışında da ilginç şeyler oldu. Bir başkası yazıya bakıp onların yokluğunu garipseyebilir.

    Bir kaç kıstasım oldu. O yıl içinde başlayan çizgi romanlara baktım. Anaakım işlere değil daha çok grafik romanlara değinmek istedim.

    Keşke sadece yerli çalışmalardan söz edebilsem ama ne yazık ki böyle bir zenginlik yok...

    İlginiz için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  3. Güzel ve açıklayıcı cevabınız için teşekkür ederim Levent Bey.

    Öncelikle çizgi roman konusunda düşüncelerinize ve bilginize olan saygımdan dolayı yukarda bahsettiğim konular hakkında da yorumlarınızı merak etmemi maruz görün.

    Çok yazıp çizen oluyor ama sizin yazılarınızdaki samimiyet ve akıcılığı pek bulamıyorum.

    Yazılarınız devamını bekliyorum :)

    Hayırlı günler

    Burak Kanbir

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederim. Fırsat bulduğumda önerilerinizi dikkate alacağım. Kolaylıklar

    YanıtlaSil
  5. Bu tarz polemiklere girmekten nefret ediyorum ama 1001 roman yayınlarının Türkiye ye geçen yıl konuk olarak çağırdığı Zagor'un Çizeri Ferri ile birlikte Kitap fuarında imza günü düzenlemişti ve orada "KORKUT BEY " adlı çizgi roman kahramanımın kitabını da imzalamıştım ..ne gariptir ki çizgi roman araştırma yazıları içinde adımın geçmemesi ya bilgi eksikliğinden yada bilemediğim başka nedenlerden olayı oluyor .. bu konuda umarım araştırma yapan arkadaşların vereceği cevaplar vardır ...Saygılarımla ÖMER MUZ

    YanıtlaSil
  6. Ben burada bilanço çıkartmıyorum ki her isimden bahsedemeyeceğim gibi kendi beğenilerime göre bir yorum yapıyorum. Altı üstü bir sayfalık gazete yazısı bu. Başkaları da başka şeyler yazarlar, yorumlarlar... Sizden bahsedilmemesi sorumluluğunu neden ben taşıyorum doğrusu anlamadım. Bunları anlatmak bile saçma, ben bir yorum yapıyorum, bu hakikat değil ancak ve ancak benim bir meseleyle, bir albümle ya da dönemle ilgili bir açıklamam olabilir.Daha fazla ne gelir ki elimden. Bu yazıda yer verilmeyen albümler yetersiz olabilir mi, yok sayılabilir mi? Varsınız işte, kitap imzalamışsınız, inşallah başka çizgi romanlar da yaparsınız, biz de okuruz. Kolaylıklar dilerim.

    YanıtlaSil