![]() |
Biyolojik olarak aynıyız ama zihinsel olarak bambaşka
birine bakıyorum. 11 yaşındaki Levent’in
beyni, alışkanlıkları, korkuları, umutları bambaşka. Ben, o çocuğun devamıyım
ama onu o kadar çok kez “yeniden yazdım” ki…
Şimdiki ben, üzerinden defalarca geçilmiş, eklenmiş, silinmiş,
düzeltilmiş bir versiyon. Çocukluk kırılgan bir dönem. İnsanlar genellikle
kendini o çocuktan bilinçli olarak ayırmayı tercih ediyormuş: “O, ben değilim;
o sadece geçmişte kalmış bir çocuk.” Bu, hem korunma mekanizması hem de
büyümenin doğal sonucuymuş.
Hal bu olunca yabancılık hissim tamamen normalmiş; hatta
sağlıklı bile sayılırmış… Şunu da biliyorum: fotoğrafa bakıp “bu ben değilim”
demem aslında “ben artık o değilim” demek.
Tersi olsaydı, 11 yaşındaki Levent, bugününü görse
muhtemelen şaşırırdı. Yazarak yaşayabilmeme muhtemelen sevinirdi. Çok hayalini
kurdum çünkü.

Nostalji, Yunanca “Nostos” (Eve dönüş) ve “Algos” (Acı) kelimelerinden gelir. Yani “eve dönememenin acısı“.
YanıtlaSilYazıyı okuyunca birden aklıma geldi..