Cuma, Ekim 24, 2025

Mazhar Fuat 1965-1970

Müzik dünyasında ilginç bir gelişme oldu: Mazhar Fuat ikilisi, yirmili yaşlarının ortalarında kaydedip yayımlayamadıkları bazı şarkılarını gün yüzüne çıkardı. Bu kayıtlar, nostaljik bir ilgiyle ve fan merakıyla karşılandı. Hatta bazı yorumlarda, bu şarkılar zamanında plak olabilseydi, Türkiye’nin rock müzik tarihinin bambaşka bir yöne evrilebileceği söylendi.

Mazhar Fuat, ardından Özkan’ın katılımıyla MFÖ’ye dönüşen grup, şöhreti geç yakalayanlardan… Yanlış hatırlamıyorsam kırklı yaşlarında geniş kitlelere ulaşmışlardı. Ne yaptığını bilen, akıllı sözlerle dolu, tutarlı bir müzik anlayışıyla yıllardır varlıklarını sürdürdüler.

Ele Güne Karşı ile büyümüş biri olarak, kırk yıldır beyefendileri izliyor, kimi şarkılarını hâlâ ezbere söylüyorum. Bu yeni albümü, sadece “arkeolojik bir keşif” olarak değil, müzikal bir hikâyenin eksik halkası olarak dinledim. Yorumları okuyunca da ister istemez şunları düşündüm: Bu şarkılar o dönemde yayımlanabilseydi, Mazhar Fuat daha genç yaşlarda farklı bir ses ve ritim yakalayabilir miydi? Gerçekten de müzik tarihimizin seyri değişir miydi?

Ben öyle düşünmüyorum. Çünkü o dönemin plak şirketleri, “İngilizce söyleyen Türk”ün satmayacağını çok iyi bilirdi. Kaldı ki bu şarkılar, bana daha çok arayış ve taklit evrelerinin ürünleri gibi geldi. O kayıtların içinde, “onların sesini” bir türlü duyamadım hatta. Bir yabancı müzik prodüktörü dinlese, bu şarkıların Türkiye’de değil, kendi ülkesinde üretildiğini zannederdi. O kadar güçlü bir dönem duygusu, o kadar yerinde bir öykünme, başarılı bir duygudaşlık ve zamanelik taşıyor ki... 

Seyir değiştirici şarkılar olduğunu düşünmeyi, heyecanla karşılamayı, romantik bir hüzün duymayı anlamıyor değilim...Bu şarkıları “kaybedilmiş fırsat” olarak değil, Mazhar Fuat’ın taklitle başlayıp evrenselden diyelim yerelleşmeye varan müzikal yolculuğunun ilk enerjik durakları olarak görmek gerekiyor. Bu haliyle albüm, hem arkeolojik bir belge hem de olgunlaşmanın güzel bir hatırlatıcısı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder