Pazartesi, Haziran 10, 2024

Whataboutism

Hepimizi etkileyen bir konuşma biçimi Whataboutism... Tam bir Türkçe karşılığı yok galiba, "peki ya şuna ne diyorsun-şunun hakkında ne diyorsun" gibi bir şey demek aslında... Hemen her yerde, istisnasız hepimizi etkileyen, bütün konuşmaları belirleyen bir iddialaşma biçimi-konuşma tarzı... 

Kavramın ortaya çıkışı, soğuk savaş dönemine, Sovyet siyasetine ve angajmanına atfediliyor ve bir milat olarak gösteriliyor. İddiaya göre, Sovyet rejimi kendisine yöneltilen her eleştiriye  "peki sen şuna ne diyorsun" tonunda suçlayıcı bir karşılık veriyormuş... Önce buna cevap ver ölçüsünde bir kısır döngü...

Sovyetlerle çok ilgisini kuramıyorum, daha doğrusu bir tartışma biçimi olarak o dönemin bir milat olduğunu sanmıyorum. Hemen her milli kurtuluş hareketi sonrası kullanılır örneğin, "savaşta nerdeydin?", "devrimde ne yapıyordun" şeklinde çoğaltılacak bir tür "ahret" sorusu olarak kendini gösterir, O kadar uzağa gitmeye de gerek yok, "12 Eylül'de niye sustun?", "28 Şubat'ta nerdeydin?" "Ergenekon'da niye sessizdin?", "Müslümanlar öldürülürken niye konuşmadın?" "15 Temmuz'da niye sokağa çıkmadın" gibi örnekleri bizzat yaşadık, biliyoruz... 

Şimdi yapılıyor mu bilmiyorum, ortaöğretimde münazara yapılırdı ve samimi söylüyorum, seyirci önünde tartışırken benzer taktikler, salvolar ve saldırılar olurdu. "Sen onu bırak da şuna ne diyeceksin" tadında bir konuşma biçimi vardı, karşımızdaki rakibini azımsayarak, daha önemli olanı söyleyen biri olurduk.

Bir arkadaşımla konuşuyorduk, "oğlum biz ona bel altından vurmak" diyorduk dedi, e evet dedim.

Bence tartışma kültürünün temelinde bir hasmanelik var ve konuşmanın seyri mutlaka bir suçlamaya dönüşüyor. "O penaltı değil", "ofsayttı", "kırmızı kart verilmeliydi" dediğinizde tartışma "değildi-verilmemeliydi" diye gelişmiyor, sizin maçınızda şöyle-böyle olmuştu diye seyrediyor. 

Elbette hiçbir biçimde bir sonuca ulaşmıyor, bitimsiz bir deveran içinde, hasmaneliği çoğaltacak biçimde büyüyor, sönümlenmiyor, bağlam değil hatipler konuşuluyor, tartışmanın kendisi o vasatlıkta bir gösteriye dönüşüyor. Yargı dağıttı, bitirdi, son sözü söyledi biçiminde reel ve tiktok videosu olarak dolaşımda kalıyor.

Bence bu hep vardı, dönemlere-milletlere özgü olmadı, ne yazık ki bir Türk Safsatası hiç değildi, nereye gitseniz karşılaşacağınız bir argüman bu. Çünkü kolay anlaşılır bir klişe. 

1 yorum:

  1. Bence bu konuşma biçiminin yaygınlaşmasında sosyal medyadaki sataşmalar ve politikacıların konu saptırma biçimleri de etkili oldu.
    İşin kötüsü, bir süre sonra bu tür bir "karşı atak" geleceğini hissedince insan fikir beyan etmekten de kaçınıyor. Çünkü gerçekten çok yorucu ve çok güzel bir kelimeyle ifade ettiğiniz gibi sönümlenmiyor bu tartışmalar...
    Sonuçta neredeyse içimize içimize konuşmaya başlayacağız...

    YanıtlaSil