Bir Ankaralı olarak Sultanahmet civarına her gittiğimde fes giyen esnafa gözlerimi devirerek baktığımı itiraf edeyim, turistlere bıyriin plis tadında yapılan eğilip bükülmeler, çığırtkanlıklar, alımsız, bed beşaret biçimsizlikler, para diye fırfır dönen gözler filan...ekmek kavgasını anlamıyor değilim ama o turistik mambo jambo bana bir türlü sevimli gelmedi...
Fotoğraftaki fesler, eğlence mekanda yabancılar bile olsa, başka türlü, elbette muzipçe istiflenmiş başlara... O yıllarda fes yasaktı, şapka itibardı filan... Caddede sokakta giymenin dikkat çekici olduğu, suçlanma riski taşıdığı muhakkak, fesi takanlar, galiba diyorum, makara yapmadan onu takamıyorlardı, ters yüz ediciliğin, yasak olanı dürtüklemenin bir hazzı vardır, belki o fasıllardan bir şey...
Ya da feslilerden biri klarnet çalıyor, Alaattin'in Lambası misali, melodiye uygun olsun diye sahneyi istiflemişler, o da olabilir...
Ay ne güldük, ne güldük hatırası kalmış geriye...
Klarnet çalanın yanındaki Ertan Anapa olabilir mi?
YanıtlaSilÇenebaz
Klarnetçinin diğer yanındaki fesli de, Peppino di Capri galiba
YanıtlaSilÇenebaz