Ah minel aşk diyerek birlikte yaşamaya başlasalar da bu "günah" önce tamircinin nişanlısını, sonra zengin kızın jantiyom babasını ve en nihayet yine tamircinin biçare annesinin kalp krizi geçirerek "gitti gider" ölmesine veya yatak döşek hastalanıp ahret yolculuğuna çıkmasına sebep oluyor. Zengin kızın nişanlısı da silahı çekip iki sevgiliyi öldürüyor...Hikâye bu kadar. Yani kapaktaki üç karakter, Allah size uzun ömür versin, ölüler... Hikayemiz tam bir ölüm makinesi! Kimse sağ kalamıyor...
Arada fotoromanların hikaye özetlerini yazıyorum, gırgıra alıyorum filan ama olağanüstüyü arayan yazar iştahı beni çok etkiliyor. Her defasında trajik bir şeylerin aranıp bulunması bana inanılmaz geliyor... Beklenmedik bir ölüm, intihar, ya benimsin ya toprağın cinayetleri, kalp krizleri, aşk acıları, biteviye tekrar eden seni seviyorum nakaratı şu bu... Hepsi hiç hız kesmeden peşisıra kullanılıyor... Tekrar ediyorum, hikaye değil yazar enteresan...
Ha bir de, tamircinin nişanlısı verem oluyor, galiba hızlı başlayan-ilerleyen (akut) anlamında bir vurgu yapabilmek için hastalıktan tezverem diye bahsediliyor. O adlandırma hoşuma gitti. Gerçi, öldü ölecek denilen genç kadına bir doktor bakıyor ve iyileşiyor diyor, iki sayfa sonra yine "ölüyor". Araya o doktor niye girdi bilemiyoruz. Tezverem'in kandırıkçı bir düzelmesi olmalı...Geçti-geçiyor sanıyorsun, tez elden geçmiyor....canalıpgidiyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder