Salı, Ağustos 08, 2023

Son Okuduklarım 75

Cinayet Sohbetleri ve Hepimiz Katiliz eski bir emniyet müdürü-amiri Mesut Demirbilek ile yapılmış söyleşilerden oluşuyor. İlki fena olmayan bir satışa ulaşmış olmalı ki, devamı yapılmış, ama ikincisi, ilkini kitap olarak aşamamış ve tekrara düşmüş... Ben her iki kitabı galiba geçen yıl, gecikerek okudum, biri 2014 diğeri 2016'da çıkmış oysa ki...Bütün çok satar kitaplar gibi kısa sürede kaybolup gidiyorlar...Sahaflardan bulabildim ancak... Bizde bu tür kitaplar yapılmadığı için ilginç, Demirbilek cinayetleri nasıl çözdüğünü, nasıl uğraştığını, nasıl hayatını rafa kaldırdığını, gecesini gündüzüne katarak dünyadan ne hallere düşerek koptuğunu anlatıyor. Kameraların olmadığı, laboratuvar tekniklerinin gelişmediği bir dönemde polislik yaptığını sıklıkla belirtiyor. Suçluları yakalamanın daha zor olduğu yıllarda gösterdiği mahareti doğal olarak önemsiyor, ilginç deneyimleri var, çok çok uzun sorgular yapıyor, zanlının güvenini kazanarak onları konuşturuyor. İşim gereği deneyimli polislerle konuşmaya çalışıyorum, yaptığı işi ayrıntısıyla anlatabilen sayısı sahiden çok az... Türe ilgi gösterenler için o bakımdan enteresan bir malzemeye sahip. 

Dünyaya Düşen Adam, 1976 tarihli dönemi için ilginç bir filmin uyarlaması. Bunca sene sonra hatırlanmasında David Bowie nostaljisinin hatırı sayılır bir katkısı olmalı. Diğer yandan bu hatırlamanın ayrı bir ticari nedeni varsa bile ben bilmiyorum. Hani yeniden filme ya da diziye uyarlanıyor olabilir demek istiyorum. Genellikle çizgi romanda film uyarlaması, filmin ticari başarısından faydalanmak üzere yapılır. Çizgi roman dünyasının kalbırüstü üreticilerinin elinden de çıkmazlar. Pek parlak bir örnek hatırlamıyorum. Okuyanlardan kimse kimin çizdiğini ya da çizgi roman için kimin senaryolaştırdığını hatırlamaz. Filmin gölgesinde, gerisinde ve "uydusunda" kalmış ortalama bir şey okuruz geçer gider. Dünya ticari olarak bu kadar global değilken önemli filmlerin Türkiye'ye gelişi bir iki yıl gecikmeli olabiliyordu. Film gelmeden çizgi romanı yayımlamak ticari bir hamleydi ama artık o da berhava oldu. Filmi ya da dizisi olan popüler anlatıların çizgi roman uyarlamalarının diğer çizgi romanlardan daha çok sattığını, onlara çok çok büyük bir üstünlük kattığını pek sanmıyorum. Popüler kültürün işleyişi değişti artık. Laf uzadı, albüm nasıl derseniz, zamanı içim enteresan bir kapitalizm eleştirisi taşıyor, filmin bir muamması vardı, uyarlama bunu kısmen koruyabilmiş. Fikir olarak çok tüketildiği için şimdiki zamanın ergen hararetini kesmeyecek olabilir, revize edilmesi gerekiyor gibi geliyor bana. Üstelik Bowie'nin o yıllardaki Uzay(lı) "Stardust" takıntısına denk düşürülmüş(tü)...Bu da çok hatırlanmıyor artık...Beast Boy ile Raven, Teen Titans serisinden... Neyi nasıl anlattıklarını incelemek adına okuyorum bu tür serileri. Süper kahraman soslu bir soap opera yapılmış, çok bir şey olmuyor, mutant sırları, aşk gerilimi ve tek olaylı bir kaçırılma hikayesi okuyoruz. Ne ki yıllar yıllar önce çizgi romanlar böyle kurulabilseydi daha çok genç kadın okuru olurdu. Hayır eksik söyledim, daha fazla kadın yazarı ve çizeri olurdu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder