Pazartesi, Mayıs 08, 2023

İşe güce bakmak

Bozkır’ın yeni sezonu için platform ile anlaştığımı duyurduktan sonra, çeşitli biçimlerde reaksiyonlar aldım, içlerinde tebrikler, nasıl yazmam, hangi oyuncuları oynatmam gerektiğini söyleyenler, eleştirenler, kahredenler oldu… Bunların olacağını bilmiyor değildim…

Bir iş popülerleştikçe, yayın mecrasına, üreticilerine veya içeriğe bağlı olarak daha geniş bir seyirciye ulaştıkça beğenme-beğenmeme ölçütleri inanılmaz çeşitleniyor, dışarıdan bakıldığında yan yana gelemeyeceğini düşündüğünüz pek çok insan aynı hikayeyi sevebiliyor…

İlk yıllarımda çok şaşırırdım, yaptığım işleri siyaseten öyle insanlar beğeniyordu ki, aa diyordum bir yerde yanlış yapıyorum, beni beğenmemeleri gerekiyor…

Popüler kültürün sızmaları, yaygınlaşma biçimi çok kolay tarif edilebilir bir şey değil. 

Yeni bir şey söylemiyorsun denebilir, elbette söylemiyorum ama kolay unutulduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bu kadar çok yorum, tavsiye, övgü, eleştiri ve küfrün olduğu bir yerde üretim yapmak, genel izleyiciyi memnun etmek kolay değil… Üretimle ilgili çok fazla belirleyen var, tüketiciler (sadece oyuncu fanları da değil) söz sahibi olmak istiyor, üretimde belirleyici olduklarına inanıyorlar vs…Popüler olan hakkında konuşmak insanlara kolay geliyor veya... 

Genel olarak yapmak istediğim şey, popüler kültürün imkanlarını kullanarak muhalif bir anlatı geliştirmek ve kendi dünyama ilişkin bir şeyler söyleyebilmek...Yazması kolay ama bunu yapabilmek her bakımdan bir mücadele gerektiriyor, her şeyden önce yapılan iş çok pahalı, maliyetlerle uğraşmak zorundasınız... Üretirken klişeleri kullanmak ve klişelere karşı durmak zorundasınız... Yüksek bir rekabet var, sürat var, zamana karşı üretiyorsunuz filan... 

İlk sezon olmasaydı, ikincisi olmazdı veya ikincisi başarılı olduğu için üçüncüsünü istediler. Birinci sezon ile ikincisi arasında beş yıl vardı, bu defa öyle olmayacak gibi duruyor. Dijital platformlarda bir işin devamı abonelik getirmesine ve içerde bölümlerin izlenmesine bağlı... İlk sezonla ikinci sezonun arasındaki izlenme farkı, ikincisi lehine çok farklı... 

İkinci sezonda sadece senaryo yazmakla kalmayıp işe dahil olmamın en temel sebebi şu... Doğru ya da yanlış, bir his taşıyordum, ben olursam, bazı şeyler daha iyi olabilir gibi bir inanışım vardı ve yaptığım işle arkasını getirmek, üçüncü sezonu istetmek istiyordum. Kısmen bunu başardığımı düşünüyorum, üstüne koyarsam mutlu olurum. 

Yazılanlara tek tek cevap vermiyorum çünkü, attığım tivit, bir gün içinde yüz yirmi bin kez görüntülenmişti, bu çokluk, süresiz bir meşguliyet demek, asıl işime, hikayeciliğe odaklanmam daha doğru olur diye düşünüyorum. 

1 yorum:

  1. Kaçırmışım bu haberi. Behzat Ç. fanıydım, şimdi Bozkır'da o aşamaya geliyor:) Kutlarım. 2. sezonu beğenerek izledik, ben gerçi katilin hemen belirtilmemesinden yana olan izleyicilerdenim. Sizde de kısmi olmuş bu olay. Mekan oyuncular çok iyiydi. Keyifle izledik, emeğinize sağlık. En çok da sezonlar arası yıllar geçmeyeceğini öğrenince sevindim.

    YanıtlaSil