Pazartesi, Ocak 30, 2023

Kavuşma hayali

Bozkır'ın çekimleri, kurgusu, sesi, müziği diyerek epey zamandır evimden uzakta yaşıyorum, Ankara'ya her dönüşümde veya vardığım yerde, hiç şaşmıyor "İstanbul'a taşınıp taşınmayacağım" soruluyor. Doğrusu bu gibi geliyor insanlara. Yaptığım işler nedeniyle pek çok insan İstanbul'da yaşadığımı sanır, "bir kahve içsek, tanışsak" diyenler şaşırırlar. 

Ankara, benim yazdığım yer, yazarak geçiniyor ve yaşıyorum, o sebeple nereye gidersem gideyim, yazmak için buraya dönmem gerekiyor... 

Yaşadığımız hayatın karmaşasını azaltacak ve kolay anlaşılabilecek ikili ayrımlar yapmaya bayılıyoruz. Defalarca yazmışımdır, Ankaralı olduğum için şehri savunmam veya İstanbul'u eleştirmem beklenir. İstanbul güzel bir şehir ama kalabalığı ve kaosu nedeniyle yaşanacak bir yer değil, Ankara doğup büyüdüğüm, hatıralarımın şehri ama o da şahane filan değil... 

Beş yıl önce kendime ve kitaplarıma bir sığınak yaptım... Çalışma ofisi kurdum, kendimi iyi hissettiğim, yalnız kalabildiğim ve yazabildiğim bir yer olmasını istemiştim, bunu sağlayabildiğime, hayatın bana bunu lütfetmesine seviniyorum.

Son dört aydır, düzenli olarak orada çalışamıyor ve hep bir yere yolculuk etmek zorunda kalıyorum, Bozkır'la ilgili ikmaller, tashihler, fikir yürütmeler filan hiç eksilmiyor, hep bir yere gidecek olma ihtimaliyle bir türlü yeni bir işe "girişemiyor", ofise "kapanamıyorum"... bu da beni ruhen rahatsız ediyor... 

Ofiste çalışamamak, vakit geçirememek, derleyip toplayamamak bende ihmal edilmiş bir arkadaş hissi yaratıyor, bu dargınlığa katlanamıyorum. Er ya da geç kavuşacağız diyerek mırıldanıyor, nağme yapıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder