Dün İstanbul'dan dönerken uçak boştu ve yolculardan biri, hemmen popoyu devirerek fosur fosur uyumaya başladı. Dehşetli bir yorgunluk içindeydim ve gözümden uyku akıyordu, içimden "y
uh, yok artık" filan desem de adama sahiden imrendim. "
Koltuğunuzu dik, masanızı kapalı tutun" diye bıtbıt eden hostesler, kemerini bağlamayan vatandaşımızı illa ki uyarırlar diye bekledim, o rahatlığı kıskandım çünkü... uzun müddet tek bir şey demediler, öyle ki koridordan geçerken ayakkabısına çarptıkları için özürler bile dilediler.
Yanımda oğlum vardı, adamın fotoğrafını çekmemi doğru bulmadı, biz kıkırdayarak münakaşa ederken, hiç abartmıyorum, beyfendi bize cevap verircesine kokulu sesler çıkarttı. Nihayet inişe beş dakika kala uyandı ve telefondan bir dizi seyretmeye başladı, hangi diziydi göremedim, merak ettim, inişteyse herkesten önce ayağa fırladı ve öne doğru seyirtirken telefonu çaldı, melodisini anlayamadım ve bir kere daha merak ettim falan filan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder