Bugünden bakınca güzel uydurulmuş bir yazı gösterisi aslında, "boş yapma" diyorlar ya şimdi, boş yapan bir yükselme...Laga luga...Hadi yazının iddiası doğru diyelim, sahiden var böyle birileri, ütüye, cilaya, kol düğmelerine, kravata, şapkaya şekile şüküle takılmayan [takılmamayı tercih eden] insandan sanatçı olamaz mı, laf-ü güzaf, tabii ki asıl üniforma Ortaç'ın kafasında...Hemen her yazısı anti-entelektüelizm'in "alevli" bir örneği olarak kullanılabilir.
Üniversite ilk sınıfta HCIV 101 dersinde rahmetli Engin Özgen Hocayı ilk gördüğümde şunu düşünmüştüm, keçi sakallıydı ve popüler kültür o sakalı Yahudilere, kötü adamlara, kibirlilere (sonradan entel denilen yarı aydınlara) yakıştırıyordu, arkeoloji alanının önemli isimlerindendi, o vasat yakıştırmayı ciddiye almıyordu, hesaba katmıyordu, sırf o yüzden daha ilk anda bana cesur gelmişti... Bakmayın şimdilerde, Orta Anadolulu Aleviler, Halktv izleyen abiler filan keçi sakal bırakıyorlar ama eskiden daha azdı, sosyal hayatta iddialı olmayı gerektiriyordu.
O yıllarda bıyıklıydım, bütün hocalarım bana o bıyıkla diplomat olamayacağımı söylerdi, sınavı kazanamazmışım, bıyıklıları elerlermiş filan... Bıyık, modern değildi, taşraydı, Asyaydı şu bu... Atatürk bıyıklarını kesmişti... O kadar saçma geliyordu ki söylenenler. Şimdi sakallıyım, ilk bıraktığımda anneme, "Levent AKP'li mi oldu" filan diye sormuşlar... Laf uzamasın, hep beraber yuvarlanıyoruz işte, eksikti fazlaydı, meseleydi değildi geçiyor ömrümüz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder