Çarşamba, Temmuz 20, 2022

Mizojini ve empati

Karikatürü hangi dergiden aldığımı ne yazık ki unuttum, bir yere not aldığımı biliyorum ama onu da bulamadım, o yüzden affola, yayım tarihi yirmili yılların sonu olmalı... Ramiz çizmiş gibi duruyor, blogger görselleri sonradan küçülttüğü için hiç okunmayacak olabilir. Önce karikatürün altında yazılanları paylaşayım. 

İlk karede bir külhanbey, diz çökmüş kadın polise yalvarıyor: "Anam babam polis, kıyma bana". İkinci karede, kadın polis, birbirini öldürmek üzere kavga eden iki erkeği görerek korkuyla çığlık atıyor: "Amanın dostlar adam öldürüyorlar imdat!". Üçüncü karede, ikinci karenin devamı olarak da okunabilir, bu defa bıçaklanan adamın başında canhıraş bağırıyor: "Eyvahlar olsun, adam öldürmüşler". Dördüncü karede, bir polis kulübesinin önünde oturmuş, çocuğunu emziriyor: "Nöbetim gelmişken şu yumurcağın sütünü vereyim", Son karede ise ayna karşısında makyaj yapıyor: "Devriyeye çıkacağım tedarikli olayım

Tipik kadın düşmanı bir karikatür. Gazetecilik bağlamını bilmiyorum ama tahmin edilebilir. Nezihe Muhiddin'in öncülüğündeki Kadınlar Birliği, kadınların çalışma hayatı içerisinde yer alabilmeleri için ciddi mücadele vermiş, erkek Babıali'de onların her hak talebini sarakaya alarak hafifsemiştir diyelim. Karikatürde tekrarlanmış, kadınlar, erkeklerin işini yapamaz, kaytarır, süslenmeye dalar, mesai saatinde çocuğunu bahane eder gibi türlü türlü tuhaf çıkarımlar.

Unutulup geçiyor, hatırlatmakta fayda var, değil 30'lu yıllarda 70'lerde bile evli kadınların çalışmaları kocalarının iznine bağlıydı, yani kurum, eğer isterse, kadından böyle bir belge isteyebiliyordu veya koca, izni olmadan çalıştığını söyleyerek kadının işten çıkarılmasını sağlayabiliyordu. Meraklısı araştırabilir, bir hak elde edilince, hemen uygulandı, yaygınlaştı, yürürlükte kaldı diye düşünmemek lazım. 

Otuz yıl önce, ailecek saçma bir kavganın içine düşmüştük, mahalle esnafının karısı anneme "düzgün kadın olsan çarşıda oturmazsın" demiş, kendince hakaret etmişti, uzun seneler bunun esprisini yapmıştım, Ankara'da şehir merkezinde bunu yaşamış, duymuştuk... Çalışmak da değil oturmaktan (ikamet etmekten) söz ediyordu kadın. 

Yukarıdaki karikatürü üreten ve yayınlayanlar dönemlerinin kalburüstü eğitimli okur yazarları... Kadının evden çıkmamasını ve çalışma hayatından uzak olmasını isterken o esnafın eşinden farklı düşünmüyorlar. 

Bugün ne değişti, tahmin edebiliriz, insanlar kendi aralarında bunları konuşabilir ama böyle bir karikatür artık yayımlanamaz... Popüler deyişle linç yemek demek olur bu. İnsanları empati kurmaya zorlayan bir dönemdeyiz... 

Öte yandan bence bir insanın en zor öğrendiği şey merhamet duygusu ve kendisini bir başkasının yerine koyarak düşünebilmesi...Yani mesele, ayıplanmaktan (linç yemekten) korktuğu için duralaması, kendisi sakınması, imtina etmesi filan değil, sahiden anlayarak azınlıkta olana, mağdur edilene hak vermesi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder