Karikatürün ilginçliği, güzelleme yapmadan eleştirisini kurabilmesinde.... Sanıyorum, 46-1950 arasında çizilmiş, belki birazcık sonrası da olabilir, alt yazı şöyle "Bukağılardan kurtulan mağdur, kelepçesini de kırmağa hazırdır"...
Bukağı denilen demir güllelerin üzerinde 1908 Meşrutiyet, 1909-1923 İttihatçı-İtilafçı, 1923-1946 Tek Parti yazılmış. İfade özgürlüğü ve sansürle ilişkili olarak dönemselleştirmeye yanlış denemez.
Kolay değil o yıllarda bunu söyleyebilmek, çizebilmek... Biliniyor ama yazılamıyor çünkü şiddetle uygulanan bir 50.Madde var, Basın Savcısı keyfiyetle sizi suçlayabiliyor, e ne oluyor o zaman, çat diye içeriye alınıyor, mahkemeye kadar hapiste tutuluyorsunuz, üç ay beş ay, artık dava ne zaman görülürse, dava ancak o celsede sonlanırsa filan çıkabiliyorsunuz...
Kimseye yabancı gelmemiştir bu durum, bukağılar bitmiyor yani...
Bitirirken, Basın kaslı pazulu bir erkekle sembolleştirilmiş, maskülenliğinin ölçüsünü bilemem ama evet, basın tarihimiz ve gazetelerimiz mansplaining numuneleridir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder