Pazar, Eylül 17, 2023

Eskişehir taşı

Poe okurken, daha doğrusu ilk çevirilerden birini dallarken (1938), denk geldim, "Eskişehir taşından yapılmış bir piponun" demeyi tercih etmiş Siracettin Hasırcıoğlu... Lületaşı dese olacak, işin içine, gündelik dilde daha çok bilindiğini düşünerek, Eskişehir'i katmış. 

Sonradan şunu düşündüm, belki o yıllardaki sözlükte bile böyle geçiyor olabilir... Yani tercüman, okurun yerlileştirmeyi seveceğini düşünerek bir tercihte bulunmuş ama sadece o değil, herkes böyle düşünüyor olabilir, sözlük yazarı da buna inanıyor olabilir, çevirinin o günlerdeki normali bu belki de.

Meraklısı için Hasan Fehmi Nemli'nin aynı cümleleri nasıl çevirdiğini ekleyeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder