Salı, Kasım 30, 2021

Rehavet bozucu hareketlerden fütüristler

Fotoğraf bir filmden mi yoksa bir film çekimi sırasında, bir dinlenme anından mı bilemiyorum. Fotoğraftaki gibi rehavet içindeki haller, bana nedense, rehavet bozucu, ajite edici insanları-hareketleri hatırlatır. Hınzırca olduğunun farkındayım.

Öztürk Serengil'in kulağının dibinde korna çalan, megafonla bağıran birilerini düşünün... Gıcık edici, ajite edici bir eylem demek istiyorum. 

Öfkelendirici, harekete geçirici, eyleme çağıran "uyanın!", "ayağa kalkın", "durmayın" türünden ajit-prop bağırmalar, söylenmeleri aklınıza getirin...

Yüz yıl kadar önce bu türden eylemler gelecekçilik-fütürizm faslından sayılıyordu ve bu yolla, insan tekinin kırılganlığı azalıyordu, ki kırılganlık ne kadar azalırsa öfke gibi vicdan azabı gibi sahici duygular ortaya çıkabilirdi. Rahatsız edebilmek tek kelimeydi şahaneydi. 

Meseleye o gürültüye maruz kalanlar açısından bakarsak herhalde felaketti, mantık dışı bir gürültüydü. Öztürk Serengil, mutlaka çok küfür ederdi rahatını bozanlara...

Niye Serengil'e eziyet ediyorsun derseniz eğer, bıyıklarından dolayı derdim... Gelecekçiler, müzelere, kütüphanelere ve bütünüyle geçmişi temsil eden her şeye karşıydılar, o sebeple...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder