Konuşmada ilginç bir bölüm var, kendime yakın bulduğum için paylaşacağım. Fethi Naci, Cansever'in şiirinde ve konuşma dilinde "ya da" yı çok kullandığını söylüyor, fark etmiş...
Cansever şöyle yanıtlıyor: "Aynı şeyi Melih Cevdet de söyledi. Bence bu şundan ileri geliyor. Önceki şairlerin dünyaya bakışlarında bir kesinlik vardı: her şeyi çözmüş gibi bir hal, bir konu alıp onu işliyorlardı. Bunu yaparken dünyayı yorumlayışlarında bir donma vardı denebilir. Oysa ben sürekli olarak kavrama halinde sayıyorum kendimi."
Ne diyordu Çehov, "gerçek ikisi arasında bir yerde..." Öyle kolay olsaydı, di mi yani?
Not: Ve... ile başlayan ne çok dizesi var şiirimizin... Ya da'ya gelene kadar...
Ne kadar etkileyici bir cevap. Dünyaya bakıştaki kesinlik ileri derecede körlük değil midir?
YanıtlaSil