|
|
Eğitimli ve sanatçı bir aileden geliyordu, belki o yüzden
çaresizlikle ve o açlıkla çalışmadı, ancak geç yaşında çizer olarak ilgi çekebildi.
Pulp evrenini iyi bilirdi, Salata mizahına ve trash abartısına yatkındı, westernler
ve kılıçlı kahramanlar… Yetmişli yıllarda yaşıyordu. Bir fikre takılır ve onu
günlerce konuşurdu. İddiacıydı, tersini söylemeyi severdi. Yaman adam derdi
birine, oo yaman adam… Ya da süzme salak… Bir sigara, sonra bir sigara daha… Çizerliği
kadar koleksiyoncuydu, yıllarca topladı, sattı, tekrar topladı ve tekrar sattı.
Kırgındı ve kırıktı, bütün kırgınları küçümser, bütün kırıklara gülerdi. Fikren kavga
etmediği azdı, ben etmedim ama arkamdan da konuşurdu veya biri konuşursa beni
korurdu. Kıblesi kahramanlığıydı. Yaman adamı olmak istiyordu ucuz romanların.
Ben tek siz hepiniz diyordu aslında karşılaştıklarına. Uzun uzun konuşurdu, sahiden
uzun uzun…Bir romana veya bir şeye başlardı, bitiyor derdi, başladı mı bitti mi
bilemezdik, vazgeçerdi, yarım yarım, ya da arkaik, yarım asır önce yazılmış
gibi…Gülerdi kendine, sonra başka gaileler, çekilir mi bu hayat, ağzında
çakıltaşı var gibi, ree’leri tıngırdatarak…Hoşçakal Talat abi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder