Cuma, Haziran 25, 2021

Popüler kültürü konuşmak neden zor?

Yukarıdaki kapağı Necmi Rıza çizmiş, 1957 yılından bir Akbaba mizah dergisi sayısı... O yılların hoşa giden, kadın-erkek ilişkilerini tersine çeviren esprilerinden... Muhtemelen yabancı bir karikatürden apartılmış, geçenlerde Kauffman'ın kısa bir oyununu okumuştum, nerdeyse birebir böyle bir "sahnesi" vardı, kadınlar iskambil oynarken gevezelik ediyorlardı.

Karikatürde, kadınlardan biri, arka odada ütü yapan erkeği-kocasını kastederek "Erkeği adam eden kadındır şekerim... Benim kocam, evlenmeden evvel bir düğme bile dikemezdi" diyor. 

Erkeklerin diliyle kadınları konuşturmak, toplumsal ilişkilerdeki eşitsizliği belirginleştirdiği için ilginçtir, hatta yaratabileceği farkındalık nedeniyle radikal bir yönü vardır.

Bu karikatür, çok satan, çoğunluk değerlerine hitap eden bir mizah dergisinde yayımlanmış... Yani popülerden faydalanan ve popüleri üreten ve-veya çoğaltan bir mecradan espri yapıyor. 

O halde şunu soralım, karikatürdeki espri nedir? Erkeğin kadınsı görünmesi mi...Veya kadınların erkek rolüyle takdim edilmesi mi? Hepsi sanki... Çünkü, derginin okuru kadınlar değil erkekler... Akbaba'ya yok yere "berber dergisi" dememişler.

Yukarıda bu türden bir esprinin toplumsal ilişkilerdeki eşitsizliği görünür kılabileceğini yazmıştım. Amaç o olmamasına rağmen, böyle bir etkisi olabileceğini vurgulamak istedim. Popüler kültür analizlerinde genel olarak bu çelişkinin gözardı edildiğini düşünürüm. Popüler bir içeriğin tek etkisi-tek yönü olmuyor, hiç hesap edilmeyen bir biçimde muhalif veya ayrıksı bir etki de yaratabiliyor. 

Akbaba, erkek okura hitap ederdi, çoğunluk değerlerine inanan, onları koruyarak taşıyan erkek bir okura demek daha doğru... Amaç, ona hitap eden, o erkeğin hoşuna gidecek-güldürecek espri bulmaktı ve yukarıdaki kapak da o niyetle üretildi. E peki sonuç? Kapak, amaçtan epeyce farklı bir biçimde okunabiliyor.

İşin içine tarihsel bağlamı da katalım. Kapağın üreticileri esprilerinin amaçlarından farklı bir biçimde okunabileceğinin farkındalar mıydı? Bence değillerdi. Peki, biz bugünden bakarak mı yapıyoruz o yorumu? Bence hayır, size Kauffman'ın tiyatro oyunundan söz ettim, tam da kadın-erkek ilişkilerindeki eşitsizliği anlatmak için benzer bir tersine çevirme yapılıyor o yıllarda...Orhan Kemal'in Tersine Dünya'sı da böyle bir espri taşır mesela...yani bir espri olarak var ve biliniyor... Akbaba, farkında değil o ayrı...

Eser, yaratıcısı neye niyetlenirse niyetlensin, tüketicisiyle başka bir yola giriyor... Hani popüler bir şarkı var ya... hem yolsun hem de yolcu gibi iş üretilirken ve tüketilirken bambaşka yollara patikalara doğru karmaşıklaşıyor. 

Devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder