Daima sokakta, daima sarhoş, akşam çorbası, yarım okka
etmek. Daima efkârlı. Uykusuz. Çizgisiz defter. Defterin yanında bardak. Ah
kavaklar, ah yıldızlar. Garipçiler söz diziyor, sevda yerleştiriyor
Boğaziçi’ne, Karanfil Sokağı’na. Şair Orhan Veli, Melih Cevdet’le sefaleti
konuşuyor. Oktay Rifat, kırlangıçlara şiir yazıyor. Nâzım için açlık grevi
yaparken nasıl da kızıyor tosuncuklar. Balıklar için deniz lazım. Şiire hayat
lazım…
Garipçiler, “Ataç’ın çocukları”, “ahlâk kalmadı
memlekette, hiç düşünmeden yaşıyor bu yeni şairler” meselesi. Nankörlük,
vasatlık velvelesi, “yazık oldu Süleyman Efendiye” bedduası. Bobstil ve ihanet
höykürmesi. Garip, öldükten sonra yaşayan tek şiir aksiyonu. Pulsuz istida
edebiyata, çamaşır ipinde. Ne güzel kirli.
Türk şiir dünyasının başına gelmiş en güzel şeyler<3
YanıtlaSilÇenebaz