Üsküplü Sehsüvar. Yeni divan şiiri. Şair-i azam dediler.
Dokuz yıl hiçbir okulu bitirmeden gezip tozdu Avrupa’yı. Kilo derdi olmadı,
sofrasıyla hatırlandı. Sofrada konuştu, sofrada yazdı. Şiir nağmedir, okunmaz
söylenir’e inandı. Çok bilmediği ve inanmadığı Müslümanlığı hatırlattı
şiirleri. İç gıcıklayan, hoşa giden. Başka türlü bir erotizm. Gök kubbemiz dedi,
Aziz İstanbul ve rubailer. Eski şiirin rüzgârı, zeytinyağlı yemekler. Hiç eve
dönmedi, hiç yalnız kalmadı. Süleymaniye’de Bayram Sabahı dendiğinde ağlamaya
hazır hayranları vardı. Yahya Kemal, güzel okunan şiir, Türkçenin uçurulan
şeyhi…
"Turkce nin ucurulan seyhi"pek sakil kacmis.Sevin sevmeyin siirimizde onemli bir yeri var. Suleymaniye de Bayram Sabahi siiri de tarih ve mimari bakimindan hassasiyetlerimizi yansitir.Edebiyatta bile boyle amigo gibi sairleri yazarlari bolusmek artik sikti.Her sair ve yazarin cok da şik bulmadigimiz yonleri olabilir.Dunya gorusunu begenmeyebiliriz.Sozun Buyusu diye bir program vardi bir zamanlar TRT 2 de Erendiz Atasu, Mustafa Serif Onaran ve Talat Halman yazar ve sairleri agirlar en guzel ozelliklerinin altini cizerek tanitirlardi.Bir baris vahasi gibiydi o bir saat.
YanıtlaSil