Rüçhan Adlı "Korkma sevgilim, bülbülleri duyuyor musun, hadi yürüyelim" filan diyormuş. Baştan ayağa palavra da... Acaba diyorum hınzırca bir ironi mi yapılıyor...
Altmışlı yılların önemli bir özelliği matbaa teknolojilerinin yenilenmesi... Gazeteler o değişimle bol bol fotoğraf kullanabilir hale geliyor. Fotoğrafçılar, gazetelerin gözbebeği haline geliyor, yeni makineler satın alınıyor, zoom objektiflerle uzaktan fotoğraflar çekiliyor. Yani paparazzi tarihimiz de altmışlı yıllardan başlar demek gerekiyor. Öncesinde gazetelerde fotoğraflar baskıda çamur gibi çıkıyor, bu kadar uzaktan (çaktırmadan) çekmek hiç mümkün olmuyor filan...
Bu arada o haberin fotoğraflarından biri arşivimde varmış da haberim yokmuş... Yeşilçam için karıştırırken bulmuştum, şaşırarak... Paylaşayım dedim.
Böyle "kazılar" iyi oluyor....
YanıtlaSil