Görsel, ünlü çevirmenlerimizden Rasih Güran'ın Ağaoğlu Yayınevine, Mustafa Kemal Ağaoğlu'na yazdığı mektuptan bir bölümü gösteriyor... Elimde aralarındaki mektuplardan bir iki örnek var. Sözleşmeden, daha çok paradan, alacak verecekten söz ediyorlar.
Mektubun bir kısmını aktarıyorum: "on altı aydır devam eden bu işde aylık gelirim ortalama olarak 800 lira dolaylarında, yani günde 25 ile 30 lira arasındadır. Bu günkü durumda bir hammalın bile bu bedele çalıştırılamayacağı açık olduğuna göre, benim yeteneğimde bir insanın günde 7-8 saat bu fiata çalıştırılmasına ne deneceğini siz en aşağı benim kadar bilirsiniz."
Özen etiği, beşeri münasebetlerdeki asgari saygı zaten olması gerekenler, onları konuşmayalım, Güran ile Ağaoğlu bir müşterekte anlaşmışlar... Meraklısı için iş tatlıya bağlanmış, Güran lehine daha iyi bir sözleşme yapılmış filan.
Çevirmenin-yazarın, üreticinin durumunu anlatmak zorunda olması, mücadele etmesi yürek burkucu...Okurken en çok bunu hissettim. Mektuplar 1968'de yazılmış, "sıkıntı" elli yıl sonra hiç değişmedi...
Tek tek başka nedenler konuşabiliriz ama ne yazık ki iş dönüp dolaşıp okur sayısının azlığına geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder