Salı, Haziran 09, 2020

Öpüşmenin şeysi (1)



Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur gibi bir halk deyişimiz var. Dudağını büzmek, dudağını sarkıtmak, dudak dudağa gelmek şu bu... Dudak neyin göstergesi? Ne dersek diyelim, cevabımız belli: dudaklar, erotizmin simgelerinden… Dudağını ısırmadan poz vermeyen aktris çok azdır. Dudaklarını silikonla kalınlaştıran kadınların sayısıysa akıllara ziyan... Erkeklerin belirlediği erotik kodların nihai sonuçlarından biri de zaten bu...

Dudaklara yönelik global ilgi, geçen yüzyılda belirginleşti. Hollywood'un yasak olanı aşındıran tutumu dudaktan öpüşmeyi öylesine yaygınlaştırdı ki, hemen her ülkenin sosyal tarihinde öpüşme bahsinde bu tarih aralığında başlayan bir milattan söz etmek mümkün. Daha doğrusu dudaktan öpüşmenin teşhir edilmesi, mahrem olmaktan çıkması bu devre rastlıyor diyelim. Edebiyatta ve kadim şiir geleneğinde dudaktan öpüşmekle ilgili ifadeler bulmak, ne kadar eskiye giderseniz gidin mümkün ama asıl normalleşme, sinemada, televizyonda, gazetelerdeki sıradanlaşmayla mümkün oldu.

Bizim içinse altmışlı yıllar bir milat olarak gösterilebilir. Ondan önce popüler kültür üreticilerimiz öyle kolayca dudaktan öpüşme betimleyemiyor, çizemiyor, gösteremiyorlardı. Filmlerimizde sansürcüleri zıplatacağı için öpüşme sahnelerine kalkışılamıyordu. 1961 Anayasasıyla bir ferahlama dönemi oldu. Bence, böylesi benzer bir açılım, 1990'lı yılların ilk yarısında da oldu...

Sansürün gevşediği, mahrem olana dair gösterge, ifade ya da eylemlerin normalleştiği, kalıcılaştığı dönemler aslına bakarsanız çok da fazla değil... Bu kadar arzu olmasa, bu fırsatlar kalıcılaşamazdı muhtemelen...

Yıllar önce, yüksek lisansta popüler kültür dersi verirken, öpüşme hakkında bir bahis açardım, öğrenciler hem tuhaf bularak şaşırırlar, hem de hoşlarına giderdi. Yanış anlaşılmasın, öğrencisini şaşırtarak “olgunlaştıran” hoca imgesini ziyadesiyle bayık buluyorum, hiç öyle biri değildim. Öpüşmenin büyütülmesinin, ötelenmesinin ve açığa çıkmasının altında zamanı anlaşılır kılacak bir şeyler bulurdum, öğrencilerin de popüler olana tam da bu noktalardan bakmalarını sağlamaya çalışırdım.

Hep şu sorulurdu, hiç mi dudaktan öpüşülmezdi. İnsanların mahrem zamanlarında ne yapıp ettiklerini bilemeyiz ama popüler kültüre yansımadığı aşikar… Görülmediği için de normalleşemiyor… Kadın ve erkeğin öpüşmesi mahrem ve müstehcen sayılıyor, anca iması yapılıyor… Dudakların bu kadar öne çıkartılmasının nedeni de bu… Hollywood, nasıl desem, global kültürüm en büyük inşaatçısı… her kültürde ihaleleri alan o…Ve o olmasa dudaktan öpüşmek en azından bu kadar hızlı yaygınlaşamazdı.

Devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder