Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur gibi bir
halk deyişimiz var. Dudağını büzmek, dudağını sarkıtmak, dudak dudağa gelmek şu
bu... Dudak neyin göstergesi? Ne dersek diyelim, cevabımız belli: dudaklar,
erotizmin simgelerinden… Dudağını ısırmadan poz vermeyen aktris çok azdır.
Dudaklarını silikonla kalınlaştıran kadınların sayısıysa akıllara ziyan... Erkeklerin belirlediği
erotik kodların nihai sonuçlarından biri de zaten bu...
Dudaklara yönelik global ilgi, geçen yüzyılda
belirginleşti. Hollywood'un yasak olanı aşındıran tutumu dudaktan öpüşmeyi
öylesine yaygınlaştırdı ki, hemen her ülkenin sosyal tarihinde öpüşme
bahsinde bu tarih aralığında başlayan bir milattan söz etmek mümkün. Daha
doğrusu dudaktan öpüşmenin teşhir edilmesi, mahrem olmaktan çıkması bu devre rastlıyor
diyelim. Edebiyatta ve kadim şiir geleneğinde dudaktan öpüşmekle ilgili
ifadeler bulmak, ne kadar eskiye giderseniz gidin mümkün ama asıl normalleşme,
sinemada, televizyonda, gazetelerdeki sıradanlaşmayla mümkün oldu.
Bizim içinse altmışlı yıllar bir milat olarak
gösterilebilir. Ondan önce popüler kültür üreticilerimiz öyle kolayca dudaktan
öpüşme betimleyemiyor, çizemiyor, gösteremiyorlardı. Filmlerimizde sansürcüleri
zıplatacağı için öpüşme sahnelerine kalkışılamıyordu. 1961 Anayasasıyla bir
ferahlama dönemi oldu. Bence, böylesi benzer bir açılım, 1990'lı yılların ilk
yarısında da oldu...
Sansürün gevşediği, mahrem olana dair gösterge, ifade ya
da eylemlerin normalleştiği, kalıcılaştığı dönemler aslına bakarsanız çok da
fazla değil... Bu kadar arzu olmasa, bu fırsatlar kalıcılaşamazdı muhtemelen...
Yıllar önce, yüksek lisansta popüler kültür dersi
verirken, öpüşme hakkında bir bahis açardım, öğrenciler hem tuhaf bularak şaşırırlar,
hem de hoşlarına giderdi. Yanış anlaşılmasın, öğrencisini şaşırtarak “olgunlaştıran”
hoca imgesini ziyadesiyle bayık buluyorum, hiç öyle biri değildim. Öpüşmenin
büyütülmesinin, ötelenmesinin ve açığa çıkmasının altında zamanı anlaşılır kılacak bir şeyler bulurdum,
öğrencilerin de popüler olana tam da bu noktalardan bakmalarını sağlamaya
çalışırdım.
Hep şu sorulurdu, hiç mi dudaktan öpüşülmezdi. İnsanların
mahrem zamanlarında ne yapıp ettiklerini bilemeyiz ama popüler kültüre yansımadığı
aşikar… Görülmediği için de normalleşemiyor… Kadın ve erkeğin öpüşmesi mahrem
ve müstehcen sayılıyor, anca iması yapılıyor… Dudakların bu kadar öne
çıkartılmasının nedeni de bu… Hollywood, nasıl desem, global kültürüm en büyük
inşaatçısı… her kültürde ihaleleri alan o…Ve o olmasa dudaktan öpüşmek en azından bu
kadar hızlı yaygınlaşamazdı.
Devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder