Salı, Mart 24, 2020

Çeyrek Asır Önce


Çeyrek asır önce, bir Nevruz gerilimi sırasında askerden terhis oldum. Bitimini günbegün sayarken, bir ay kalmışken, askerliği iki ay daha uzatmışlardı, üzerinden zaman geçince insan "ne ki?" filan diyebiliyor ama o tarihte, o uzatmaya sahiden ağlamaklı olmuştum. Ocak ayındaydık, o mart ayı nasıl geldi, ben biliyorum.

Terhis günü, çıkan olaylardan dolayı can güvenliğimiz yok diye bizi bırakmak istememişlerdi. O da yetmemiş, terhis evrakımı imzalatmak üzere yanına girdiğim yüzbaşı, hiç abartmıyorum, en az beş dakika beni odada tutmuş, üç dakikasını hiiç konuşmadan, kalanını da isyankarlığımı filan diline dolayarak marazi bir gevezelikle tadını çıkararak uzatmış, bir türlü o imzayı atmamıştı.

Nizamiyeye doğru yürürken attığım adımları, bir sebeple bizi bırakmayacaklar hissini yaşayarak korkuyla atmıştım. Askerliği hiç sevmedim, bir gıdım sempati duymadım, bende pek aidiyet hissi yoktur, işimi düzgün yapmaya çalıştım.

Uzunca bir zaman, evde her uyandığımda, asker olmadığıma, koğuşta yatmadığıma, askerliğimin bittiğine şükrettim. Hani bazen bir kabus görürsünüz, işte okuldan mezun olmamışsınızdır, sizi geri çağırırlar, ona benzer bir şeydi galiba, asker olmadığımı hatırladıkça garip ve saçma bir mutlulukla güzel uyuyordum.

Askerlik denildiğinde anlatacak hikayelerim oluyor ama en çok o terhis anını tekrar hissediyorum.

2 yorum:

  1. Dün gece yatmadan önce Full Metal Jacket'ın ilk yarısını tekrar izlemiştim, üstüne bu yazıyı okumak bi tuhaf oldu... :)
    Anılarınızı okumayı seviyorum , bu vesileyle bunu da demiş olayım. A hazır gelmişken bir de siteyi paylaşayım: https://teksastommiks2.tr.gg/AR%26%23350%3B%26%23304%3BV.htm
    Sizin haberiniz vardır büyük ihtimalle ama çizgi roman sitesi olunca aklıma siz geldiniz :)

    Selamlar,
    Kanatlı Kedi

    YanıtlaSil