Çarşamba, Şubat 19, 2020

Esendal


Rumelili, avam ve alaylı. Devrimden önce İttihatçı. Cemiyet Müfettişi. Gezgin ve teşkilatçı, küçük esnaf yoldaşı. İlk öyküleri yirmisinde tek tük, otuzunda daha seyrek yazıyor, hepsini kırklarında yayımlatıyor. Önce siyaset, CHP genel sekreteri. Hep sakin, hep ölçülü ve ustalıkla yavaş. Yerel, yalın ve samimi. Lafı uzatmadan. Köylü, işçiyi yenecek, ne varsa topraktan gelecek. Çehov’un paltosundan çıkan sadelik. Duruluğu küçük insanların, evleri omuzlarında, bükük belleri, avluda lakırdılar. Çayı soğumadan içmeli. Gün batmadan dönmeli. Tozlu camlar. Soğuk iner ve çıkar, Ayaşlının iliklerine. Esendal, Türkçenin en kısa dilli yazarı, dikine ve bodoslama, döndükçe öğütür değirmeni. Evlerin önü hikâye, dalların arasında ah o güzelim mektuplar. Meşe, edebiyata adanmalıydı, yazık bize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder