Salı, Mayıs 28, 2024

Annesinin doyuramadığını...

https://www.deviantart.com/nonparanoid/art/family-portrait-661129446
Bir söz var, doğru buluyor, seviyorum, "Annesinin-anasının doyurmadığını biz nasıl doyuralım"... Annesi doyuramamış, "ana sütü", şefkati, desteği yetmemiş biz ne yapsak nafile gibi bir şey bunun açılımı... Malum, çocukluk mühim, mutsuz çocuklar eninde sonunda mutsuz insanlar oluyorlar.

Bazı insanlar, ne yapsanız değişmez, bütün ilişkilerinde "alacaklıdırlar", sızlanır söylenir, gözyaşı döker, ilgi isterler, hep onlar mağdurdur, hep onlar haklıdır, konuşulmak, konuşmayı bitirmek, en güzel sözü söylemek, takdir edilmek vs vs... Vallahi tillahi bir türlü bitmez istekleri...

Bir  de borçlu hissedenler vardır, fedakarlık ve perhiz hissi o borçlu olma hissinin meşrulaştırılmasından doğar. Çırpınır dururlar...

Hayatımız, yakın çevremiz, ruhumuzu gerenler ve gevşetenler mi demeli, bu borçlularla alacaklılar arasında geçiyor... Biri daha iyi, diğeri daha kötü filan demiyorum. Mutluluk ve hayatla başedebilmek başka şeyler çünkü... 

Ha bir de alacaklı ya da borçlu olup olmadığını keşfedebilmek var, bunu yapmak  (bence başarmak) insanı iyileştiriyor olabilir...

2 yorum:

  1. "Borçlular ve alacaklılar" İnanılmaz güzel bir ifade. İnsanın kendisini keşfetmesi için taze bir perspektif.

    Ağa bir iz düşmüş peşinden gitmek gerek...

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel yazmışsınız.

    YanıtlaSil