Pazar, Nisan 21, 2024

"Varım"


Gülümsetiyor bu tür cevaplar... Gülümsemek derken hem beğeniyorum hem de bir parça ergence buluyorum galiba... Amaç da o zaten... Genellikle şairler ve tiyatrocular yaparlar bu çıkışları... Ajitatif, sivri ve akılda kalıcı bir çıkış arıyorlar. Dikkat çekmek veya "konuşulan" bir cevap aramak da denebilir buna... Dost dergisi, Devlet Ana çıktığında bir soruşturma yapmış, çeşitli sanatçı ve entelektüellere romanı sormuş. İlhan Berk, böyle cevaplamış, "okumadım" "beğenmedim, görüş bildirmeyeceğim" dememiş, bir gösteri yapmış... Küçümsemiş, önemsemiş, kendini öne çıkarmış...

Mesele İlhan Berk veya Devlet Ana romanının niteliği değil... İnsanın,  dünyada varolma biçimi, "varım" deme arzusu... Sanat ve sanatçılarda bu his ve tavır meşru sayılıyor ama sanki (artık) onlara özgü filan diyemiyorum.

Vasıfsız çalışanlardan nitelikli iş gücü sahiplerine varıncaya kadar bütün insanlarda, yanılıyor da olabilirim, bana gittikçe öyle gelmeye başladı, kendileri dışında bütün insanları "salak" ve "cahil" bulma iştahı ve gösterisi var. Kimle konuşsanız, kendileri dışındaki herkese bir saydırıyor..."Bu millet" veya "biz" diye başlayan kestirimlerde bulunuluyor, üstelik bu kestirimler erkeklerin (ve erkeklerden öğrenen kadınların) "her şeyi bilme", "öğretme", "doğru olanı seçme" iddiasıyla da karışıyor... Gününü gösteriyoruz, kendimizi gösteriyoruz... Falan filan işte... Performans sanatlarımızdan "o ne yaa..."

Şov mast go on yaşıyoruz.

1 yorum: