Perşembe, Mart 07, 2019

Son Okuduklarım 26



Epeydir, okuduklarımı yazamıyordum, bu ay hepsini ardarda aktarayım istiyorum. Pera Palas, tipik bir Abidin Dino metni. Bazen şiirimsi, bazen ansiklopedik, soğuk ve dümedüz. Bol göndermeli fragmanlar demek daha doğru. Sergi kataloğu için yazılmış bir metin bile olabilir...mi acaba? Otobiyografik nitelikleri var, onları yakalamak hoşuma gitti. Çocukluk, hangi yaşa gelirse gelsin insanın en büyüleyici hatıralarıyla bezeli. Cıvata Kafa ve Diğer Tuhaf Vakalar, Mignola'nın kısa hikayeleri. Hiç biri için şaşırtıcı diyemem, Mignola ölçüsünde on kaplan gücünde değiller ama minimallikleri okutuyor. Biri çok naif ve rüya havasındaydı mesela, meğer kızıyla tasarlamış... Bir diğeri Lombak'ta çıkabilirmiş, o derece bizim üretimlerimize yakın. Sahne Işıkları ve diğer şeyler, Sempé'nin teotara temalı esprileriyle kurulu. Sevimli ve zihin açıcılar ama bazen de yaşlı duruyorlar. Sempé kaç yaşında... olacak o kadar diyerek geçelim. Kanlı Düğün'ü, Roza Hakmen çevirdiği için aldım. Yıllar yıllar önce Carlos Saura yorumuyla öğrenmiştim oyunu. Çok sonra Lorca'nın nelere gönderme yaptığını anladım, hafiften abarttığımı ve yanlış okuduğumu ise daha da sonra. Oyunu okumamıştım. 


Kayıp Bayan Finch Vakasının Ardındaki Gerçekler, Gaiman bir dünya markası olmasaymış çizilmezmiş diyerek geçelim. Otopsim, Fournier'in ölümünden sonra (!) kadavra olarak geçirdiği günleri anlatıyor. Doğrusu, mizahi ton yine çok güçlü ama metni Philip Roth yazmış gibi bir hisse kapıldım. Bu garip his, kitapla arama bir mesafe koydu, soğudum. Kubilay Han Üzerine Notlar, dönemine uygun fantastik ve masalsı bir abartı taşıyor. İster istemez Borges'in bu dili niye sevdiğini düşünüyorsunuz. Gerçekle rivayeti, yalanla dolambaçı, abartıyla azımsamayı birarada okuyorsunuz. Ghost of Gaudi, bir seri katil öyküsü. Sevimli çizgileri, iyi anlatılmış bir tahkiyesi var. Vasatın üstünde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder