Bana bir hikâye anlat diyorsunuz… (Orhan Pamuk, Gizli Yüz) Nereden
anladınız? (Şule Gürbüz, Kambur).
“Kız anne bizim sülalede hiç önemli bi insan var mı?”
(Atilla Atalay, Yalnızlık Aletleri) Ellerini ovuşturuyor, arada kanlı burnundan akan sümüğünü
kazağının koluna siliyor, üşümüş, dikiliyordu. (Mahir Ünsal Eriş, Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...)
Şimdi bir ölüyüm ben, bir ceset bir kuyunun dibinde
(Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı).
Cenneti görmek için aslında bu kadar ışık bile yetmez miydi? (İhsan Oktay Anar,
Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri)
Gece düzen güçleri uykudadır. (Gündüz Vassaf, Cehenneme Övgü) Zaten görülen ve görülmeyen
bütün düşler, bu karanlığın ta kendisi değil miydi? (İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası).
Seyredilecek bir şey ve dinlenecek bir hikâye yoksa,
hayat çoğu zaman bir sıkıntıdır. (Orhan Pamuk, Öteki Renkler) “Doğru dedin.” (Tarık
Buğra, Yağmur Beklerken)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder