Pazartesi, Mart 19, 2018

Pusuda Beklemek


Sosyal medyada insanların sadece tanıdıklarını değil açık biçimde sevmedikleri veya nefret ettikleri insanları takip etmesi, hiçbirimize tuhaf gelmiyor...Hiç şaşırmıyoruz, hatta normal buluyoruz bunu. Nefret edilen şahsın hata yapması, tökezlemesi, kavga etmesi bekleniyor, başka türlü değer kazanmıyor bu "takip".

Sinizmin çeşitli tanımları var ama galiba en çok böylesi bir ruh halini anlatıyor.

İnsan sevmediğiyle neden uğraşır? Neden vaktini harcar onunla...Sevmiyorsun işte, çek sağa, geçip gitsin... Yok illa ki peşinden gidecek...Kovalayacak! Üstelik takip ettiğini de hissettirmeyecek, sabırla pusuda bekleyecek...Hatasını teşhir edecek, ayıbını gösterecek...

Yazdıklarımın bir öğretmen edası taşımasını istemem, niyetim o değil. Temiz olanlar, kirli olanlar filan gibi bir ayrım da yapmıyorum. Ben yapmıyorum, o yüzden daha temizim gibi bir şey de söylemiyorum.

İnsan doğası diye bir şeyden söz ediyorsak, bu da çağın bir enerjisi, harareti...

Üniversitede kalsaydım, mutlaka bu konuyla ilgili bir çalışma yapmaya çalışırdım. İnsanlarla konuşarak, duydukları husumeti, takip arzusunu ve hazzı anlattırmak, tarif ettirmek gerekiyor. Doğrudan bir tepki göstermiyorlar çünkü açık bir biçimde saklanarak bekliyorlar. Bu haleti ruhiyeyi nasıl açıklayacaklarını merak ediyorum. Takip ettikleri insanın rezilin teki olduğuna inanıyorlar. Ama yaptıkları şey de "iyilikle" ilintili değil...

Pusu kurmak denebilir mi buna? Kirlenmenin yaygınlaşması, sıradanlaşması... Veya öfkenin ve intikamın medenileşmesi...normalleşmesi, aspirinleşmesi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder