Salı, Aralık 26, 2017

Güvenme!


Uykusuz'un son kapağı, BM Dünya Mutluluk Raporu varmış, mutsuz çıkmışız, güvenimiz yokmuş birbirimize. Onun esprisini yapmışlar. Defalarca yazdım,  tek bir ülkeye, tek bir millete de güvenmiyoruz. Eskiden olsa hastalık derdim, şimdi o kadar iyimser değilim. Hastalık dediğimiz şey tedavi edilebilir bir şey çünkü. Bence bu durum genlerimize işlemiş durumda. Kalıtımsal, te tarihten geliyor. Çinliler bizi kandırdığı gün, Orta Asya'da başladı bu kabus.

Mahalle esnafıyla konuşuyorum, KHK ile Fetöcü diye atılan, bu işlerle zerre ilgisi olmayan birinden söz ediyorum, bir tanesi, hakkaten kibarca lafımı böldü, yanlış anlamayayım diye alttan aldı, özürler diledi ve yumurtladı: "Abi, bunlar herkesi kandırırlar, bunların kandıramayacağı insan yok. O arkadaşı da kandırmışlardır senin haberin yoktur. Vallahi tillahi arkadaşının haberi yoktur."

Burada laf bitiyor, ne desem nafile. Dosya kapanıyor bu mantıkla.

Benim kendi hayat tecrübem şunu söylüyor, bu kadar çok kandırılmak diyen, bu kadar çok komplo diyen, kandırmaya da komploya da inanır. Bu kadar inanan komplo nedir, kandırmak nedir bilir. Bu kadar bilen, gün gelir komplo kurar ve kandırır. Çünkü karşısındakinin komplo kurduğuna, yalan söylediğine, kandırdığına inanıyordur.

Düelloda karşı karşıya gelen kovboylar misali kim silahını daha hızlı çekerse artık..."Ben yapmasam o yapacak" di mi ama?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder