KHK eliyle insanlar işlerinden atılıyor, özlük haklarından mahrum edilerek mesleklerinden ihraç ediliyorlar. Tek tek sıralanmış isimlerle listeler dolaşıyor, medya haberleri şu bu yapılıyor... Kim bu insanlar? Nasıl yaşayacaklar bundan sonra? Bakın, ne yaptılar da bu sonucu yaşıyorlar demiyorum. Hayatlarını nasıl sürdürecekler diyorum. Her birinin hikayesi, bir ailesi, bir hayatı var. Bu kısmını bilen pek yok, bu insanlar tekrar işe giremeyecek, yurt dışına çıkamayacak, mahkemeye başvuramayacaklar. Savunma hakkı yok, suç yok, dava yok, ihbar var, ihraç var. Öyle ki hayatında suç kaydı olmayan, karakola gitmemiş, davası ve suçlaması olmamış insanlar bile keyfiyetle ihraç ediliyorlar.
Ne zaman olur kestiremiyorum ama bu hikayeler sonradan o kadar çok anlatılacak ki hep birlikte çok üzüleceğiz, ne yapmışız, niye yapmışız diyeceğiz. Yıllar sonra bu zamanı yaşayanlara, bu kahrı çekenlere, vallahi tillahi hepimize külliyen sadece yazık denecek. Açıklayamayacağız, niye diyemeyeceğiz. Yazık...Sadece yazık olan yıllar...
Hayat bir ring değil, insanların birbiri için üzüldüğü, birbirine iyi geldiği, birbirini iyileştirdiği bir yer...İnsan olan o ringten utanır.
Birisi geldi ağzından köpükler saçarak "sürünsünler" dedi. "ama" dedim " seninde iki kızın var"... Düşünmedi bile "ben birşey yapmadım, bizim devletimize bir yanlışımız olmaz" diyerek lafı ağzıma tıkadı. Bir saat sonra tekrar geldi "haklısın kardeş o çocukların vebali yok"....
YanıtlaSilOlan her zaman çocuklara ve kadınlara oluyor. Toplumda bilerek veya bilmeyerek açılan bu yaralar kolay kolay iyileşmeyecek. Büyük şehirler bir nebeze ama herkesin birbirini tanıdığı Anadolu'da işler daha zor. İnsanlar artık kafaları önde geziyor, birbirlerine cüzzamlı muamelesi yapıyor ve ağızlarından köpükler saçarak tekrarlıyorlar... "sürünsünler"