Mizahla ilgili değerlendirmelerde geçmişte çizerler her ne olursa olsun halkı eleştirmezdi denir; bu saptamayı bütünüyle yadsıyor değilim, evet, eski dergileri karıştırırsanız, güçlü bir iyimserlikle, halk neylerse güzel eyler diyen bir yaklaşımla kolay karşılaşıyorsunuz.
Peki yukarıdaki bant nerden çıktı derseniz...
Altan Erbulak gibi sahiden iyimser bir isim bile bu eleştiriyi yaptığına göre bu değerlendirmeyi yeniden düşünmek gerekiyor, en azından istisnalar olduğu düşünülmeli.
1959 yılında Demokrat Parti tüm yapıp ettiklerine karşın iktidarı kaybedecek gibi gözükmüyor, belki onun karamsarlığı da var bu sözlerde.
[Yazıyı 2006'da yazmışım]
Maceranın tanıtım metni ise şöyle: "Hanımların bellerini korselerle sıktıkları, Beylerin saçlarını briyantinleyip omuzlarını vatkalarla genişlettikleri bir devirde iki güçlü adam Abdülcanbaz ve Tarzan sahradan geliyorlardı. Onların ne omuzlarında vatka ne de saçlarında briyantin vardı…"
Başka türlü bir erkeklik nitelemesi.
[Yazıyı 2006'da yazmışım]
Hemen ulaşacağım kitaplara baktım. Hafızam beni yanıltmamıştı. Raymond, 300SL'e değil, yakın arkadaşı Stan Drake'in arabasına, 1956 model Chevrolet Corvette'e -denemek için- binmiş, sürat yaparken bir ağaca çarpmış ve ölmüştü. Kazada arabada olan Drake de yaralanmasına rağmen kurtulabilmişti. Yanlış yazılmasıyla çok ilgilenmiyorum aslında. Benim ilgimi çeken şu, büyük bir sanatçının biyografisinde bir araba modelinin işi nedir?
Yazıyı yazan arkadaşların internetten malumat derlediğini düşünerek bir tarama yaptım. Sayısız kaynak birbirlerini yinelediğinden bu araba markası/modeli isim olarak geçiyor. Hatta Craig Yoe adlı birinin yazdığı Clean Cartonist's Dirty Drawings adlı kitapta Raymond'un 300SL ile öldüğünü de söylenmiş. Yani sadece bizimkiler yanlış yazıyor değiller.
Raymond, o dönem Amerikasında en çok kazanan sanatçılardan biri. Tipik bir playboy, spor arabalar, güzel kadınlar, şaşalı bir yaşam ve hız tutkusuyla tanınıyor. Dramatik ölümü ülkede üzüntü yaratıyor ve büyük de ilgi çekiyor. Biyografilerde ölümüyle ilgili ayrıntılar verilmesi boşuna değil, kolektif hazıfada yer ediyor çünkü; pahalı ve hızlı bir araba, hız denemesi ve gazetelerde ağaca toslamış bir araç resmi.
O küpurlar, yarım yamalak, doğru yanlış haberler başka bir kaynak olmadığı için önemli. Çizgi roman önemsenmediği için o tarihlerde derli toplu malumat yok. Mal bulmuş mağribi gibi her ayrıntının üzerine atlanıyor. Gazetelerdeki o haberler pek çok kaynakta kesinmişcesine aktarılmıştır.
1970 öncesinde çizgi roman ile ilgili her kitap bu eksiklik ile maluldur. Koleksiyoncuların romantik ve nahif saplantıları kesin bilgiler gibi kullanılmıştır. Dedektif Nik'i 300 SL arabasıyla çizen Raymond'un 300 SL ile öl(dürül)mesi ve daha önemlisi bir sanatçının biyografisinde bir araba isminden söz edilmesi bu sebeple tuhaf değil.
[Yazıyı 2009'da yazmışım]
Levent bey, halk eleştirilmez diyen (en azından sol cenahtan) kimseyi görmedim doğrusu. Problem, Erbulak ve benzerlerinin ifade biçiminin eleştiri değil, buram buram horgörü (contempt) kokuyor olması. Cumhuriyet elitleri ve onların ardılları, sanki kendileri her şeyi çok düzgün halletmişler gibi bütün kabahati halka bulma kolaycılığına kaçıyorlar. Sonra da ve had safhada, yüzdeler belirliyorlar halkın ne kadarının aptal olduğu üzerine. Oysa bugün ülkenin kronik sorunlarının köklerini aradığınızda nerede bulacağınız ise son derece açık görünmüyor mu? Sanırım Cumhuriyet aydınının kendi dar kalıpları içerisinden entellektüel çıkaramamış olmasının fikir dünyamızda oluşturduğu derin boşluğun olağan sonuları bunlar. Saygılar...
YanıtlaSil