Perşembe, Eylül 08, 2016

Vatan Haini


Aklım baliğ olduğundan beri şahidim, insanlar öfkelenince, ağızlarını doldurarak birilerine "vatan haini" diyorlar. İnsanlarımız bu tür yaftalamalar yapmadan, birbirlerini suçlamadan konuşamıyorlar. Siyasetçiler, köşe yazarları ve diğer amatörler, konuşurken öfke gösterilerinde bulunmayı seviyorlar. Aşkla, tutkuyla, pozla, jestlerle, gözleri dolarak küfrediyorlar. Hain, alçak, satılmış, şu bu...

Solcular ve Kürtlerin, darbecilerle ve cemaatle ilişkilendirilmesi, işten atılması, özlük haklarının ellerinden alınması, 15 Temmuzla mı açıklanıyor acaba? Evet öyle açıklanıyor...

Bugünler geçecek, acılar ve haksızlıklar oluyor ve olacak ama geçecek. Hangi gün sabah olmadı ki? O zaman ne olacak, pek konuşulmuyor. Türkiye, kendisini Avrupa'yla ve dünyayla entegre olmak isteyen bir ülke saydığı için, mutlaka ama mutlaka, işlerinden uzaklaştırılan, hakları ve hak arama hakkı elinden alınan insanlar görevlerine iade edilecek.

İnsanlar görevlerine dönecekler, birikmiş maaşlarını geri almakla kalmayıp, İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarıyla maddi-manevi tazminat  kazanacaklar.

Peki bu maaşlar, faizler, tazminatlar kim tarafından ödenecek? Sen, ben, biz ödeyeceğiz...Vergi veren biziz çünkü.

Vatana hıyanet demiştik değil mi?

Siyasi romantizmi Necip Fazıl'la, gerçekleri hesap uzmanları ve muhasabecilerle hatırlayan bir ülkeyiz.

Hiç şaşmıyor, yaşıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder