Kirli bir tavan, cırtlak bir insan sesi, kapalı perdeler, ayakta
duran bir anne, yorgandan çıkmış bir bacak, cırtlak ses, annem, cırtlak
ses annemin, bacak benim. Tavanda avize sallanıyor. Nusret kalk.Ses
annemden. Küçük bir zelzele anı. Yorgan annemin eline geçti. Bütün
vücudum teşhirde. Kapanıyorum. Kalktım anne, kalktım. Hâlâ kapalıyız.
Kirli bir külot yorgansız nasıl saklanır? Kahvaltı hazır. Bir kapı
çarpması. Bacaklarım halsiz. Babam zengin, her gece bir kamyon
deviriyorum. Cenabet cenabet ayaklanıyorum. Allah’la aramızda bu
kamyonlar var.
Bir gecekondu mahallesi, meydanda bir bakkal. Evler ufak, yokyoksul,
gelen geçen karışıyor havadaki dumana, buluta… Yağmur yağsa kirleri
kabartıyor… Zamanın arzuları, yüreğe dar geliyor… Yürü oğlum, yürü
kızım, geçecek hepsi… Geçmiyor…
Mustafa Yurthan, yeni yazar. Varoş ilk roman… Dünya dönüyor, ay usul usul yükseliyor, kitaplar böyle yazıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder