Her sanatçının hikâyeleştirmesi, karelendirmesi, kare içi
istifi, karakterleri, efektleri ve kaligrafisi farklıdır. “Sanattır,
beğenmeyebilirsiniz”in “cevabı “sanat olsaydı beğenirdik” değildir. Puslu
Kıtalar Atlası’nı çizgi romana uyarlayan İlban Ertem’in bir üslubu, yıllara
dayalı bir tecrübesi ve yorumu var. Dikkat edin, yaptığı işe çizgi roman bile
demiyor, ısrarla “resimli roman” adlandırması yapıyor, bu da bir tercih. Bence
doğru değil ama bu da onun yorumu.
İlban Abinin yine bir tercihi var ki o da zaten bugün tartışılıyor,
kaligrafiyi kendi el yazısıyla yapmak istiyor. Bu kaligrafiyi beğenmeyebiliriz,
ben de beğenmiyorum ama onun tercihine saygı duyuyorum. Balon yazılarını ve
anlatım kutularını, alışılageldik biçimde kullanmadığı, farklı yerlerden böldüğü-
tirelediği, sağdan sola aşağıdan yukarıya aldığı oluyor. Ben bunun okumayı
güçleştirdiğini düşünüyorum, o bunun o kadar da önemli olmadığına inanıyor.
Bütünlüklü olarak bu tercihin sakıncalarını anlayışına sığınarak anlattım
elbette ama daha ötesinin nezaketsizlik olduğuna inanıyorum. İlban abi, çizgi
dünyasında gördüğüm-tanıdığım en büyük çelebilerden biri. Bu da onun kitabı.
-Kitapta tashih gerektiren kaligrafi sorunları var, iddia
edildiği kadar çok değil ama evet, var…Karelerde bir iki yerde sıralamasında karışıklık
olmuş vs… Hepsi, bir sonraki baskıda düzeltilir.
- Kitapta çizerin yaptığı, ana metnin oyunbazlığını
pekiştiren küçük oyunlar var, onların hata olduğunu düşünerek bu oyunbazlığı
ıskalamayın derim.
Sanattır, beğenmeyebilirsiniz…
Levent Hocam, bir sonraki baskıda ciltli bir kapağı hak ediyor bu eser.
YanıtlaSilBu basımını aldım, ancak ciltli bir basımını da kaçırmam. sevgiler
İlban Ertem çizgiromanını onun kaligrafisiyle okumayı tercih ederim. Gırgır'da o çizgi ve kaligrafi bütünlüğüne o kadar kadar alıştık ki, o çizgiyi başka bir fontla okumak biraz tuhaf olacaktı. Orijinal sesle izlemeye alıştığın dizinin bir bölümünü dublajlı izlerken kapıldığımız tuhaflık hissine benzer bir tuhaflık. Ve evet koleksiyonerler için kuşe kağıtlı lüks ciltli bir edisyon şahane olur...
YanıtlaSil"Tashih gerektiren kaligrafi sorunları" bilgisayar yardımıyla kolaylıkla düzeltilebilirdi. Tashihi yapılmadan da basılmamalıydı. Öyle değil mi?
YanıtlaSil3.Adsız arkadaşa: Yazdım ama anlaşılmamış... Her kitapta tashih olur...Kim ister tashih olmasını ama mutlaka olur...Tashih ile kaligrafi tercihi karıştırılıyor. Kaligrafiyi kullanma biçimi-istifi ayrıdır ve sanatçıya özgüdür. Bilgisayarla yazmayı tercih etmiyor İlban Ertem. Burada bir kaligrafi tercihi var ve biz ona uyuyoruz. Onu bu tercihiyle yayınlıyoruz. Kaligrafide beş tane hadi on tane tashih olması başka bir şeydir diyorum, yeni baskıda düzeltilir, yapılır ama kaligrafi bu olacak...Lütfen yazdıklarımı iyi okuyun.
YanıtlaSilÖrneğin el yazısından font üretilebilirdi ya da dijital ortama aktarıldıktan sonra grafiker düzeltme yapabilirdi. Kitabın künyesinde editör ismi varsa yazım hatalarını sadece İlban Ertem'e yüklemek yakışıksız olmuş.
YanıtlaSil4.Adsız arkadaşa: Dijital ortama aktararak grafikerin düzeltmesi fikrinize teşekkür ederim. Olabilir değil mi? Hımm... Sahiden yazdığımı yeniden okuyun, kaligrafi diyorum, bir tercih diyorum. Siz yakışıksız diyorsunuz.
YanıtlaSilFinito diyorum. İlban abinin ricasıyla bu konuda artık konuşmayacağım. Bu açıklamayı da yoruma kapatıyorum. İlgi gösteren herkese teşekkürler.