Bu kitap, 10 Mayıs 1982'den itibaren Cumhuriyet'te tefrika ediliyor. Eskiden kuraldı, romanlar da dahil olmak üzere her şey önce gazetelerde yayınlanır, sonra kitaplaşırdı. Malum, telif satışla orantılıdır, gazetelerden iyi telif alınırdı o yıllarda.
İsmail Gülgeç, o yazı dizisinin içinde "Çizgilerle Ankara" diye bir köşe yapmış, esprili ama Gülgeç'in genel anlatım eğilimiyle kıyaslanırsa hayli ciddi yorumlar içeriyor. Şu olabilir, Gülgeç gazeteye ve bu türden gazete karikatür dizilerine yeni alışıyor, Hayvanlar bantı yeni başlamış filan...
Ne anlatmış, dersiniz, örnekler koydum...Gecekondu çok ilgisini çekmiş, Hava kirliliği o yılların en önemli konusuydu, okulların tatil edildiğini hatırlıyorum. Ankara bürokrasiyle özdeşleştirilir, Gülgeç de yinelemiş. İster istemez belediyecelikle, şehrin imarı ve aktüel sorunlarıyla ilgili eleştiriler var, cuntanın seçtiği başkan görevde. Darbeden önceki son belediye başkanı Ali Dinçer konuşuyor vs...Halâ konuşulan heykeli diline dolamış Mehmed Kemal...
Bir döneme ışık tutar çizgiler..
YanıtlaSil